Konu Detayı Sayfası
Vitaminler
► Genelde insan vücudunda üretilmeyen organik bileşiklerdir.
► Besinlerle hazır olarak vücuda alınırlar.
► Bitkiler tüm vitaminleri fotosentez ile sentezleyebilirler. Ancak insan ve hayvanlar sentezleyemedikleri için dışarıdan hazır olarak alırlar. (İnsanlar A ve D vitamini gibi vitaminleri Provitamin halinde öncü madde şeklinde alarak vücutlarında aktif A ve D vitaminlerine dönüştürebilirler.)
► Yapılarında C, H, O atomları bulunur. Bazılarında azotta bulunur. (Örneğin B grubu vitaminler gibi)
► Besinlerde monomer halde bulunurlar.Yani polimer ya da büyük moleküllü bileşikler değillerdir.
► Bu nedenle hidrolize uğramazlar. Daha küçük birimlere ayrışmazlar.
► Sindirilmeden kana karışırlar. Hücre zarından direk geçerler.
► Vitaminler;
♦ Hücrenin yapısına katılmazlar.
♦ Hücrelerde yapı birimi olarak kullanılmazlar.
♦ Hücresel solunumda enerji elde etmek için kullanılmazlar.(Hücrelerin enerji kaynakları; karbonhidrtatlar, yağlar ve proteinlerdir.)
Vitaminlerin Görevleri
► Canlıda metabolizmayı düzenleyici görev yaparlar.
► Hastalıklara karşı direnç oluştururlar.
► Enzimlerin yapısına koenzim olarak katılırlar. (Bu özelliklerinden dolayı düzenleyicidirler.)
► Bazı vitaminler enzimlerin koenzim kısımlarına katılarak iş görürler ve düzenleyici rol oynarlar.
► Günümüzde vitaminlerin kimyasal bileşimleri bilindiği için yapay olarak ta üretilebilirler.
► İnsanlar bazı vitaminleri Provitamin (öncü madde) olarak alır ve bazı yapılarda aktif vitaminlere dönüştürerek kullanır. Örneğin; Provitamin-A karaciğerde, Provitamin-D deride (güneş ışığının etkisi ile) aktifleştirilir ve kullanılabilir hale dönüştürülür.
► Vitaminlerin eksik ya da fazla alınması metabolik rahatsızlıklara yol açar. Her vitaminin metabolizmada kendine özgü bir etkisi vardır. Bu nedenle bir vitaminin eksikliği başka bir vitamin ile giderilemez.
Vitaminlerin Yapısını Bozan Faktörler
► Vitaminler kolay bozulan bileşiklerdir.
► Yüksek sıcaklık, güneş ışığı, oksijenle temas, asit ve bazlar, metallerle temas, yüksek ısıda uzun süre pişirme yapılarını bozabilmektedir.
► Vitamin tabletlerinin koyu renkli şişelerde muhafaza edilmesinin nedeni ışıktan kolay etkilenmeleridir.
İnsan kalın bağırsaklarında yaşayan bazı probiyotik bakteriler K ve B vitaminleri üretirler. Fazla antibiyotik kullanımı bu bakterilere zarar vererek vitamin eksikliğine neden olabilir. |
Vitamin Çeşitleri | |
Yağda Çözünen Vitaminler | Suda Çözünen Vitaminler |
A, D, E ve K vitaminleridir. | B Grubu ve C vitaminleridir. |
Yapılarında C, H ve O elementlerini taşırlar. | C, H ve O taşırlar. N taşıyanları da vardır. |
Vücutta depolanabilirler. A, D, K Vitaminlerinin fazlası karaciğerde, E Vitamini ise daha çok yağ dokuda depolanır. | B12 Vitamini hariç vücutta depolanmazlar. Fazlası genellikle idrarla (böbrekler yoluyla) dışarı atılır. |
Eksiklikleri geç hissedilir. | Eksiklikleri erken hissedilir. |
Bağırsaklardan emilebilmeleri için yağlar gereklidir. | Suda çözündükleri için doğrudan emilirler. |
Aşırı tüketilmeleri sonucunda vücutta birikir ve zehir etkisi yapabilirler. | Fazlası günlük atıldığından yeteri kadar alınmalıdır. Zehir etkisi yapmazlar. |
A ve D vitaminleri Provitamin şeklinde inaktif olarak vücuda alınır. Provitamin-A karaciğerde, Provitamin-D güneş ışığının etsiyle deride aktifleşir. | Tamamı aktif olarak alınır ve kullanılır. |
Yağda Çözünen Vitaminler
A, D, E ve K vitaminleridir.
1. A Vitamini
► Suda çözünemez. Ancak eter, kloroform, benzen gibi maddelerde çözünür.
► Provitamin olarak (vitamin öncüsü) karotenlerde (havuç gibi) bol bulunur. Karotenler provitamin olarak ince bağırsakta emilir.
► Provitamin-A; karaciğerde A vitaminine dönüştürülerek fazlası depo edilir.
► Uzun süre yüksek dozda alınması vücutta zehirlenme yapar. Bu durumda deri, avuç içi ve ayak tabanları sarı bir renk alır.
► Eksikliği yetişkinlerde bir yıldan sonra görülmeye başlar. Eksikliğinde gece körlüğü, vücut direncinde azalma, deride kuruma ve pullanma, kemik ve diş gelişiminde sorunlar görülebilir.
2. D Vitamini
► Suda çözünemeyen bir vitamindir.
► Güneş ışınlarının etkisiyle deri hücrelerinde üretilen bir öncü bir madde karaciğer ve böbreklerde aktifleştirilerek D vitaminine dönüştürülür.
► Uzun süre yüksek dozda alındığında; kanda Ca miktarı artar, damar sertliği, böbrek taşı oluşumu ve vücutta kireçlenmeler görülür.
► Çünkü D vitamini Ca ve P'nin ince bağısaklardan emilimi sağlar. Ayrıca idrarla Ca ve P'nin atılımını azaltır. Ca'nın kandan kemik ve dişlere geçerek depolanmasını sağlar. (Tiroit bezinin salgıladığı Kalsitonin Hormonu ile birlikte yapar.
► D vitamini eksikliğinde;
Çocuklarda; Raşitizm (uzun kemiklerde eğrilikler durumu)
İleri yaşlarda; Osteoporoz (kemik erimesi) ve Osteomalazi (Kemiklerde Yumuşama) görülür.
► Raşitizm özellikle süt çocuklarında çok görülür.
► D Vitamininin Doğal Kaynakları;
♦ Balık yağında bol miktarda bulunur.
♦ Yumurta Sarısı
♦ Karaciğer
♦ Süt ve tereyağı doğal D vitamini kaynaklarıdır.
3. E Vitamini
► Doymamış yağ asitlerinin (bitkisel sıvı yağlarda ve balık yağında bulunur) oksitlenmesini (oksijenle reaksiyona girme) önler.
► Oksijen ile bozulmayı önleyen antioksidan özelliğinden dolayı hücre yenilenmesini ve hücrenin daha uzun süre yaşamasını sağlar.
► Yani hücrelerin genel sağlığını korur.
► Vücutta kontrolsüz hücre bölünmesini önleyerek tümör oluşumunu engeller.
► Alzheimer hastalığını yavaşlatan önemli bir vitamindir.
► Eksikliğinde; kısırlık (üreme sistemlerinde aksama), karaciğer hastalıkları, kas yorgunluğu vb. sorunlar görülür.
► En önemli doğal kaynakları;
♦ Bitkisel yağlar
♦ Yeşil yapraklı sebzeler
♦ Yağlı tohumların embriyo kısmı (fındık, badem, ceviz gibi)
♦ Kuru baklagillerdir. (Mercimek, nohut, fasulye vb.)
4. K Vitamini
► Yaralanma anında kanın pıhtılaşmasını sağlayan özel proteinlerin sentezi için gerekli bir vitamindir.
► Suda çözünmez, yağda çözünür.
► Eksikliğinin en önemli belirtisi kanayan bir dokudan kan kaybını önleyen pıhtılaşmanın olmaması ve kanamanın durdurulamamasıdır.
► Bu durumda doktor kontrolünde K vitamini takviyesi yapılır.
► Eksikliği insanlarda pek görülmez. Çünkü kalın bağısaklarda bakteriler tarafından da sentezlenen bir vitamindir.
► Fazla antibiyotik kullanımında bu bakteriler zarar görür ve eksikliği daha fazla yaşanır.
► En önemli doğal kaynakları;
♦ Yeşil yapraklı sebzeler
♦ Karnabahar, marul, lahana ve ıspanak
♦ Sığır karaciğeri
Suda Çözünen Vitaminler
► B Grubu ve C vitaminleridir.
1. B Grubu Vitaminler
► En önemlileri B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9 (Folik Asit) ve B12 (Kobalamin) vitaminleridir.
► Vücutta depo edilmezler. Fazlası idrar ve ter yoluyla dışarı atılır.
► B12 (Kobalamin) vitamini diğer B grubu vitaminlerden farklı olarak; sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. Suda çözünen vitaminlerden depolanabilen tek vitamindir. Fazlası karaciğerde depo edilir. Eksikliğinde; halsizlik, kansızlık ve sinirlilik durumları görülür. Çünkü; görevi alyuvar üretimini sağlayan kırmızı kemik iliği hücrelerini uyarmaktır.
► Her gün düzenli ve taze olarak yeteri kadar alınmalıdırlar.
► Çoğunluğu metabolizmada enzimlerin yapısına koenzim olarak katılarak düzenleyici görev yapar.
♦ Vejeteryan diyet uygulayan
♦ Mide ameliyatı geçiren
♦ Aşırı alkol tüketen
♦ Şeker (diyabet) hastalarında B vitamini eksiklikleri fazla görülür.
► Eksikliklerinde;
♦ Pellegra (Psikolojik sorunlar, kansızlık, ishal, cilt ve ağız içinde yaralar görülür)
♦ Beriberi (Sinir sistemi rahatsızlığı, yürüme bozukluğu, kas erimesi ve reflekslerin kaybolması ile ödem)
♦ Anemi (Kansızlık) durumları sıkça görülür.
► En Önemli Doğal Kaynakları;
♦ Tavuk eti, balık, yağsız et ve sakatatlar (Beyin, yürek, böbrek, karaciğer gibi)
♦ İşlenmemiş tahıllar (Buğday, yulaf vb.)
♦ Kuruyemişler (Fındık, ceviz, yerfıstığı vb)
♦ Kepekli ekmek
2. C Vitamini
► Yüksek oranda suda çözünebilir.
► İnsan vücudunda sentezlenemediği için besinlerle alınması zorunludur.
► Olumsuz koşullardan en çok etkilenen vitamindir.
► Günlük olarak taze alınmalıdır. Fazlası idrar ve terle uzaklaştırılır.
► Eksikliğinde;
♦ Skorbüt (Diş etlerinde çekilme ve kanama)
♦ Vücut direncinde ve bağışıklıkta azalma (hastalıklara karşı direnç azalır, kişi sık hastalanır)
♦ Yaralarda geç iyileşme gibi durumlar görülür.
► Besinlerdeki C vitamini kaybını önlemek için bazı durumlara dikkat edilmesi gerekir.
► Besinlerin hazırlanması, pişirilmesi, bekletme süreleri ve muhafaza yöntemlerine dikkat edilmelidir.
► Sebze ve meyvelerde bol miktarda C vitamini bulunur.
5062
3486
3755
4316
4337
4236
3700
3884
Konu İle İlgili Sorular
Ayşe'de vitamin eksikliğine bağlı olarak kanın damar dışında geç pıhtılaştığı gözlenmiştir.
I. D vitamini eksikliği
II. E vitamini eksikliği
III. Uzun süre antibiyotik kullanımı
IV. K vitamini eksikliği
Bunun sebebi yukarıdakilerden hangileri olabilir?
A. Yalnız IIIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Aşağıda monosakkaritlerin bazı özellikleri verilmiştir.
I. Sindirilmeden hücre zarından geçebilme
II. Yapısında glikozit bağı taşımama
III. C, H ve O atomlarından oluşma
Bu özelliklerden hangileri disakkaritlerde görülmez?
A. I ve IIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Bir tüpte, suyla karıştırılan X yağının üzerine, bu yağın yıkımını sağlayan enzim konulmuştur.
Bir süre sonra tüpte,
I. Yağ asitleri
II. Amino asitler
III. Gliserol
IV. Glikoz
V. X yağının yıkımını sağlayan enzim
Şeklindeki bileşiklerden hangileri bulunur? (1993 ÖYS)
A. I, III ve IVDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Aşağıda verilen vitamin çeşidi ve eksikliğinde görülen hastalıklarla ilgili eşleşmelerden hangisi yanlıştır?
A. C vitamini-BeriberiDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Steroitlerin canlılarda genel olarak en önemli işlevi aşağıdakilerden hangisidir?
A. Bazı hormonların yapısına katılmasıDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Trigliseritlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? (2017 YGS)
A. Aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlere göre daha fazla enerji verir.Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Bir fareye, karbon atomları işaretlenmiş yağ molekülü verilmiş ve fare bir süre aç bırakılmıştır. Bu sürenin sonunda, işaretlenmiş karbonun, hayvanın karaciğerindeki glikojen molekülünde olduğu saptanmıştır.
Bu durum, farenin karaciğer hücrelerinde;
I. Yalnızca gliserol molekülünün, depolama olayında kullanılması
II. Yağların karbonhidratlara dönüşmesi
III. Yağ asitlerinin kullanılmayıp, doğrudan hücre dışına atılması
Şeklindeki olaylardan, hangilerinin gerçekleştiğine kanıt olabilir? (1998 ÖYS)
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Lipitlerle ilgili;
I. Bir yağda üç yağ asidi aynı ya da farklı olabilir.
II. Fosfolipidler gliserole bağlı iki yağ asidinden oluşur.
III. Nötral yağlar, doğada lipitlerin en çok bulunan şeklidir.
IV. Yağlar, kesin olarak bir polimer olmasalar da küçük moleküllerin dehidrasyon reaksiyonları ile oluşmuş büyük moleküllerdir.
V. Kolesterol hayvan hücre zarının bir bileşenidir ve diğer steroidlerin sentezinde öncül rol oynar.
Yargılardan kaç tanesi doğrudur?
A. 1Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Aşağıdaki şekilde gösterilen A ve B metabolik yolları karşılaştırıldığında;
I. Oluşan su miktarı
II. Üretilen ATP miktarı
III. Açığa çıkan ısı miktarı
Hangileri oransal olarak A'da B'den daha fazla oluşur? (A ve B'nin ağırlığı aynıdır.)
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Birbirine bağlı çok sayıda benzer ya da özdeş monomerden meydana gelmiş uzun moleküllere polimer denir.
Buna göre, aşağıdaki makromoleküllerden hangisi polimer değildir? (2011 LYS)
A. KolesterolDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!
Efeler-Aydın
info@biyolojihikayesi.com
................
©
Biyoloji Hikayesi.
All Rights Reserved. Designed by
Biyoloji Hikayesi
Distributed By:
Hamza EROL