Protistler ve Mantarlar Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Protistler ve Mantarlar

Canlılar Dünyası

Canlı Alemleri ve Özellikleri

1707

3. Protistler Alemi

► Tamamı ökaryot hücre yapısına sahiptir.

► Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri vardır.

► Çoğunluğu tek hücrelidir. (Bazı algler çok hücrelidir.)

► Tatlı ve tuzlu sularda, nemli topraklarda, diğer hayvansal organizmaların vücutlarında ve vücut sıvılarında yaşarlar.

► Çok çeşitli beslenme şekilleri görülür. 

Ototrof, heterotrof, hem ototrof hem heterotrof beslenen türleri vardır.

► Heterotrof beslenenlerde saprofit (ayrıştırıcı) ve parazit türler bulunur. Ototrof beslenenler ise fotosentez yaparlar. (Öglena ve algler)

► Üretici olanlarda klorofil, kloroplastın içinde bulunur.

► Atmosferdeki oksijenin büyük bir miktarını sularda yaşayan Algler üretir. Özellikle tek hücreli olan algler.

► Bazı türlerinde aktif yer değiştirmeyi sağlayan sil, kamçı, yalancı ayak gibi uzantılar vardır.

► Tatlı sularda yaşayan türlerinde Kontraktil Kofullar bulunur. Bu kofullar hücreye giren tatlı suyun dışarı atılmasını sağlar. Tuzlu sularda yaşayanlarda kontraktil koful yoktur.

► Bazı türlerde birden çok çekirdek bulunabilir.

► Üremeleri; eşeyli, eşeysiz, hem eşeyli hem eşeysiz (metagenez) şekillerinde olur.

► Bazı türlerde hücre içi sindirim görülür.

► Bazı çok hücreli alglerde iş bölümüne dayalı Koloni oluşturma yeteneği vardır.

Protista Alemi 6 Şubeden Oluşur

1. Kamçılılar (Öglena)

2. Kök Ayaklılar (Amip)

3. Silliler (Paramesyum)

4. Sporlular (Plazmodium)

5. Cıvık Mantarlar

6. Algler

1. Kamçılılar

► Tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar.

► Tatlı sularda yaşayanlarda kontraktil kofullar bulunur.

► Kamçı aktif hareket ve yer değiştirmeyi sağlar.

► Heterotrof beslenenlerin çoğu parazittir. Örneğin trypanosoma; kamçılı olup çeçe sineği ile insana taşınır ve Uyku Hastalığına neden olur.

► Hem ototrof hem de heterotrof beslenen türleri vardır. Öglena buna örnektir.

Öglenanın Genel Özellikleri

♦ Tek hücreli ve ökaryot bir canlıdır.

♦ Kontraktil koful bulunur.

Boyuna bölünerek eşeysiz olarak çoğalır. (Amitoz bölünme ile)

Kloroplastı vardır. Gündüz fotosentez yapar. Gece ise heterotrof beslenir. (Hem ototrof hem heteretrof beslenme yapar)

♦ Işığı algılayan göz lekesi sayesinde ışığın olduğu yere doğru hareket eder.

♦ Heterotrof beslenirken besinlerini hücre ağzıyla alır. Endositoz yapabilir. 

Kamçı ile aktif hareket eder.

► Öglena ve paramesyum gibi ökaryotik tek hücreli canlılarda hücre zarının dışında Pelikula denilen koruyucu bir örtü tabaka bulunur. Pelikula hücre çeperi değildir.

NOT: Öglena fotosentez yaptığı için; bitkilere, Heterotrof beslenebildiği ve aktif hareket ettiği için ise hayvana benzetilir.

► Üremeleri; eşeyli üreme veya eşeysiz üreme şeklinde olur.

2. Kök Ayaklılar

Yalancı ayakları ile aktif hareket ederler. Ayrıca fagositoz yaparak besinlerini yakalarlar.

► Tamamı heterotrof beslenir.

► Tatlı sularda yaşayan türlerinde kontraktil kofullar bulunur.

► Üremeleri; eşeyli üreme ya da eşeysiz üreme şeklinde olur. Her yönden bölünerek eşeysiz ürerler. (Amitoz ile)

► En bilinen örneği amiptir.

Amipin Genel Özellikleri

♦ Tek hücreli ve ökaryot bir canlıdır. Tatlı sularda yaşar.

♦ Besinlerini yalancı ayaklarıyla dışarıdan hazır alır ve besin kofullarında sindirir.(Endositoz = fagositoz ve pinositoz ile)

♦ Kontraktil koful ve besin kofulları vardır.

♦ Bazılarında kalsiyum karbonat ve silisten oluşan kabuk bulunur.

♦ Parazit olanları vardır. Bunlar insan bağırsağında amipli dizanteriye neden olur.

3. Silliler

► Tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar.

► Tatlı sularda yaşayanlarda kontraktil koful bulunur. Tuzlu sularda yaşayanlarda kontraktil koful bulunmaz.

► Silleri ile aktif hareket ederler.

► Tamamı heterotrof beslenir.

► Eşeyli ve eşeysiz üreyebilen türleri vardır.

► En bilinen örneği Paramesyum'dur. (Terliksi Hayvan)

Paramesyumun Genel Özellikleri

♦ Tek hücreli ve ökaryot bir canlıdır.

♦ Silleri ile aktif hareket ederler.

♦ Kontraktil koful taşır. Heterotrof beslenir.

♦ Ağız ve yutak dışında kalan kısımlarını sert bir Pelikula örter. Pelikula hücre zarının dışında koruyucu bir tabakadır.

♦ Eşeysiz üremesi; enine bölünerek olur (amitoz ile).

♦ CO2 ve NH3 gibi boşaltım atıkları vücut yüzeyinden difüzyon ile atılırken sindirim atıkları anüsten atılır.

♦ Hücresinde büyük ve küçük iki tip çekirdek bulunur.

Büyük çekirdek hayatsal olaylarda ve eşeysiz üremeden sorumlu iken, küçük çekirdek ise genetik çeşitliliği sağlayan eşeyli üremeden (konjugasyon) sorumludur.

♦ Vücut savunmasında görev alan Trikosist yapılar bulunur.

4. Sporlular

► Tek hücreli ökaryot canlılardır.

► Aktif hareketi sağlayan özelleşmiş yapıları yoktur.

Kontraktil koful taşımazlar.

► Tamamı heterotrof beslenir ve parazittir.

► Besinlerini bulundukları ortamdan monomer halinde difüzyon ve osmosla alırlar.

► Üremeleri; metagenez (döl değişimi) ile olur. Spor hücreleri ile çoğalırlar.

Metagenez; eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip etmesidir.

► En bilinen örneği; Plazmodium Sporudur.

Plazmodium sporu; (n) kromozomlu, tek hücreli ökaryot bir canlıdır.

► Bataklık gibi alanlarda yaşar.

► Anofel cinsi dişi sivrisinek tarafından insanlara taşınır ve insan kanına bırakılır.

► Plazmodium; insan kanında çoğalarak Sıtma Hastalığına neden olur.

► Üremesi eşeysiz üremenin eşeyli üremeyi takip ettiği metagenez ile olur.

Plazmodium ve Trypanosoma gibi protistler; hayvan benzeri protistler anlamına gelen Protozoon olarak adlandırılırlar.

5. Cıvık Mantarlar

► Tek hücreli ökaryot canlılardır.

► Belirgin bir şekilleri yoktur.

► Nemli ortamlarda ve organik maddelerin çok olduğu yerlerde çürükçül beslenirler.

► Tamamı heterotrof beslenir.

► Amip gibi yalancı ayaklar oluşturarak hareket ederler ve fagositoz yaparak beslenirler.

Hücre çeperleri ve klorofilleri yoktur.

► Bazı türleri ölü organik atıklarla saprofit beslenir. Bazıları ise mayalarla beslenir.

► Hareketsiz ve hareketli olan türleri vardır. Hareketli olanlarda; sil, kamçı, yalancı ayak gibi yapılar bulunabilir.

Cıvık mantarlar; bir mantar türü değildir.

♦ Çünkü; kitin yapılı hücre çeperi bulunmaz. Mantarlar gibi pasif değil aktif hareket ederler.

♦ Mantarlara benzeyen yanı ise saprofit beslenme yapmalarıdır.

6. Algler

Tek hücreli ve çok hücreli olan ökaryot canlılardır.

► Çok hücreli algler; işbölümüne dayalı koloniler oluşturabililer.

► Eşeyli ve eşeysiz üreme yaparlar.

Selülozdan oluşan hücre duvarları vardır.

► Glikozun fazlasını nişasta olarak depo ederler.

Renk pigmentleri taşırlar. Yeşil dışında mor, kırmızı, hahverengi ve sarı renkli pigmentler bulundururlar. Alglerin bu renkleri sınıflandırılmalarında kullanılır. Örnek; kahverengi algler, sarı algler gibi.

Ototrof beslenirler. Kloroplastları vardır. Işık enerjisini kullanarak fotosentez yaparlar.

► Büyük çoğunluğu tatlı ve tuzlu sularda yaşar. Nemli ortamları severler.

► Suda yaşayan tek hücreli alglere Fitoplanktonlar da denir. Bunlar mikroskobik olup fotosentez ile atmosferdeki oksijenin büyük bir kısmını üretirler. (Fotosentez ile) Bu nedenle hem diğer canlılar için hem de doğal döngü için çok önemli canlılardır.

Yeryüzünde üretilen besin ve oksijenin büyük çoğunluğu alglerden sağlanmaktadır.

♦ Algler bitki değildir. Bitki benzeri protistlerdir. Çünkü gerçek kök, gövde ve yaprakları yoktur.

Bitkilere benzeyen yönleri; kloroplast ve renk pigmentleri taşımaları, fotosentez yapmaları, selüloz yapılı hücre duvarı taşımaları, nişasta depolamalarıdır.

Sularda yaşayan aktif hareket edemeyen, akıntıya bağlı olarak yer değiştirebilen canlılara genel olarak Plankton denir. Alg gibi fotosentez yapabilenlere; Fitoplanktonlar denir. Suda diğer mikroorganizmalardan beslenen tüketici olanlara ise Zooplankton denir.

Alglerin Biyolojik ve Ekonomik Önemi

Madde döngülerinde ve besin zincirlerinde önemli rol oynarlar.

► Bazı alg türleri vitamin, mineral ve protein yönünden zengin oldukları için besin olarak tüketilir.

Kozmetik sanayinde alglerden çeşitli ürünler elde edilir.

► Yapısal özelliklerinden dolayı jel oluşturan maddeler elde edilir. Örneğin; dondurma yapımında, puding ve mayonez gibi işlenmiş besinlerde yoğunlaştırıcı olarak kullanılırlar.

Çikolatanın sertleştirilmesi ve şeklini koruması için kullanılırlar.

Boya, ilaç ve krem gibi kozmetiklerin üretiminde kullanılırlar.

Diatome gibi bazı alglerin hücre çeperinde silisli maddelerde bulunur. Bu çeper kalıntıları okyanus diplerinde birikir. Bunlar işlenerek diş macunu yapımında ve ısı yalıtımında kullanılır.

4. Mantarlar Alemi

► Mantarlar, ökaryot hücre yapısına sahiptirler.

► Genellikle çok hücrelidirler ancak bira mayası (maya mantarı) tek hücrelidir.

► Tüm mantarlar heterotrof beslenirler. Heterotrof beslenmeleri saprofit yada parazit beslenme şeklindedir.

Saprofit beslenen mantarlar; madde döngülerinde görev alır.

► Parazit olanlar ise hastalık yapar. Örneğin; pamukçuk, saçkıran hastalığı, ayak, el ve tırnaklarda oluşan mantar hastalıkları gibi.

► Hücre içinde ürettikleri enzimleri ekzositoz ile hücre dışına vererek organik atıkları ayrıştırırlar (Hücre dışında).

► Daha sonra oluşan monomerleri Hif adı verilen pamuksu yapıya sahip uzantılar ile hücrelerine alırlar.

► Hiflerin birleşmesiyle oluşan yapıya Miselyum denir. (Miselyum; hif demetidir.)

Miselyumlar; mantarın bulunduğu ortama tutunmasında, yayılmasında ve beslenmesinde etkili olan yapılardır. 

► Mantarlarda kök ve gövde gibi yapıları bulunmaz.

► Mantarlar spor hücreleri ile eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalırlar. Eşeyli üremeleri; eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip ettiği özel bir üreme şekli (Metagenez) ile olur.

► Taşıdıkları spor keselerinde spor hücreleri oluşur. Spor kesesinin patlamasıyla sporlar; rüzgar, su ve böceklerin etkisiyle çevreye dağılır. Nemli ve uygun koşullarda bu spor hücreleri çimlenerek yeni mantarları oluşturur.

Sporlar; çevre şartlarına çok dayanıklı olup yıllarca canlı kalabilirler.

Bazı mantar türlerinde ise eşeysiz üreme görülür. Bu üreme çeşitleri; basit ikiye bölünme, sporlanma veya tomurcuklanma ile olur. Örneğin bira mayası bu yollarla çoğalır.

► Hücre dışına salgıladıkları enzimlerle organik atıkları inorganik maddelere dönüştürüler ve madde döngülerinde rol oynarlar.

► Mantarlarda yer değiştirme şeklinde aktif hareket yoktur. Pasif hareket ederler.

► Hücre duvarlarında; azot içeren bir polisakkarit olan kitin bulunur.

► Glikozun fazlasını Glikojen olarak depo ederler.

► Bazı mantar türleri yeşil alglerle karşılıklı faydaya dayalı bir birliktelik oluştururlar. Bu birlikteliğe Liken denir.

► Bu birliktelikte (sıkı mutualizm); Algler, fotosentez ile ürettikleri besin ve oksijeni mantara verir. Mantar ise O2'li solunum ile ürettiği CO2 ve H2O'yu fotosentezde kullanması için alge verir.

► Ayrıca canlı bitki kökleri ile mantar hifleri arasında da karşılıklı yarara dayalı mutualist bir ilişki vardır. Bu ilişkiye Mikoriza denir.

Mikoriza birlikteliğinde mantar hifleri bitkinin kök yüzey alanını genişleterek bitkinin topraktan daha çok su, mineral ve tuz alımını sağlar. Bitki ise mantara organik besin sağlar.

Mantarların Bitkilere ve Hayvanlara Benzeyen Yönleri
Bitkiler Hayvanlar
Hücre çeperi (duvarı) bulundurma Heterotrof beslenme
Aktif hareket edememe Fotosentez yapamama
Spor hücresi ile çoğalma (Metagenez) Kök, gövde ve yaprak taşımama
  Glikojen depolama

Bazı Mantar Çeşitleri

Maya Mantarları (Bira Mayası)

► Bitki ve hayvan özsuyu dahil sıvı ya da nemli ortamlarda yaşarlar.

Bir hücreli olan tek mantar türüdür. Mikroskobiktir.

► Eşeysiz olarak basit hücre bölünmesi ya da tomurcuklanarak çoğalırlar.

► Maya mantarları etil alkol fermantasyonu yaparlar.

Maya mantarları fermantasyon yapabilme özelliğinde olduğu için;  Hamurun mayalanması, alkol (bira ve şarap üretimi) üretimi, peynir, antibiyotik, gıda, deterjan ve ilaç üretiminde kullanılırlar.

Küf Mantarları

► Çok hücrelidirler.

► Hızlı büyüyen ve eşeysiz çoğalan mantarlardır.

► Küf mantarları nemli ve ılık ortamlarda sporlarla hızlı çoğalır.

► Bu mantarların miselyumları çeşitli besin maddelerinin üzerine tutunur. Parazit ya da saprofit beslenerek besinlerin küflenmesine neden olur.

► Örneğin; ekmek küfü, limon ve peynir küfü vb.bunlar zararlı küf mantarlarıdır.

► Bazı küf mantarlarından antibiyotikler elde edilir. Bu antibiyotikler bakterilerin ölümüne neden olduğu için hastalıkların tedavisinde kullanılırlar.

Şapkalı Mantarlar

► Çoğu zehirli olup sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabilir.

► Bazı türleri Protein, B vitamini ve mineral bakımından zengin olduğu için besin olarak kullanılır.

► Doğada çok türleri bulunur. Zehirli mantarları ayırt etmek ancak laboratuvar koşullarında mümkündür. Bu nedenle besin olarak kullanılan mantar türleri kültür ortamında yetiştirilir.

► Çok hücrelidirler. Besinlerini miselyumlarla yaşadıkları ortamdan hazır alırlar.

► Şapkalı yapıların altında spor keseleri bulunur. Bu keselerde oluşan spor hücreleri üremelerini sağlar.

Parazit Mantarlar

► Tahıl ve meyvelerde, insan ve hayvanlarda hastalık yapan mantarlardır.

► Parazit beslenirler. Çok hücrelidirler.

► İnsanda saçkıran, ciltte mantar enfeksiyonları, ağızda ve boğazda pamukçuk denilen hastalığa, üreme organları ve akciğer zarında enfeksiyonlara neden olurlar.

Mantarların Biyolojik ve Ekonomik Önemleri

► Besin kaynağı olarak kullanılırlar.

Penicilin gibi antibiyotik üretiminde kullanılırlar.

► Madde döngülerinde görev alırlar.

► Çeşitli ilaçların üretiminde ve biyoteknolojik araştırmalarda kullanılırlar.

► Çevre kirliliği ile mücadelede (Bioremediasyon) kullanılırlar. Örneğin petrol kirliliğine maruz kalmış bölgelerde petrol yiyen mantarlar kullanılarak temizlik sağlanır.

► Toprağı mineral yönünden zenginleştirirler.

► Fermente ürünlerin üretiminde kullanılırlar. Mayalar; ekmek, bira, şarap ve benzeri ürünlerin üretiminde kullanılır.

► Ölü bitki, hayvan ve canlı atıklarının çürümesini sağlayarak çevre kirliliğini önlerler.

► Biyoteknolojik çalışmalarda kullanılırlar. Örneğin; Enzim üretimi, biyoyakıt üretimi gibi alanlarda kullanılırlar.

Hamurun Mayalanma Süreci

► Hamurun mayalanması etil alkol fermantasyonu ile olur.

► Hamuru mayalamak için Saccharomyces cerevisiae türü maya mantarları kullanılır.

► Hamura katılan maya hücreleri etil alkol fermantasyonu yaparak CO2 ve Etil Alkol üretirler.

► Fermantasyon sonucu açığa çıkan CO2 hamurun kabarmasına ve ekşimesine neden olur.

► Fırına sürülen bu hamur pişince maya hücreleri ölür ve etil alkol buharlaşarak yok olur.

► Maya hücrelerindeki enzimlerin çalışabilmesi için un ve mayaya su ilave edilir. Çünkü enzimler susuz ortamda çalışmazlar.

►Fermantasyon için gerekli ısıyı sağlamak ve O2 girişini önlemek için hamurun üzeri kapatılır.

► Bir süre sonra hamur mayalanır ve üzeri açılarak O2 girmesi ve sıcaklığın düşmesi sağlanır. Böylece fermantasyon durdururlur.

Konu İle İlgili Sorular

BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL