Konu Detayı Sayfası
Bilim, evreni ve doğayı sistemli bir şekilde inceleyen bilgi üretme sürecidir.
Bilimsel bilgi ise gözlem ve deneylere dayanan, kanıtlarla desteklenen bilgidir.
Bilimsel bilgi kesin ve değişmez değildir. Yeni deney ve gözlemlerle desteklenirse güçlenir, çürütülürse yerini daha doğru bir bilgiye bırakır.
Yani bilim, “Ben buldum, bitti” demez; “Şimdilik en doğru bildiğimiz bu” der.
Bilim insanlarının uyması gereken kurallar:
Tarafsız olmalıdır: Sonuçlar kendi düşüncesine uymasa bile, çıkan sonucu değiştirmeden olduğu gibi kabul etmelidir.
Deney ve gözlemlerini dürüstçe yapmalıdır: Verileri uydurmamalı, saklamamalı, başkasının verisini kendiymiş gibi göstermemelidir.
Tekrarlanabilir deneyler yapmalıdır: Başka bilim insanları aynı deneyi yaptığında benzer sonuçlar alabilmelidir.
Kanıtlara dayanmalıdır: İnançlara, söylentilere veya “bence böyle”ye değil, kanıtlara güvenmelidir.
Kaynak göstermelidir: Başka bilim insanlarının çalışmalarını kullanıyorsa, onların isimlerini ve çalışmalarını belirtmelidir (emeğe saygı).
Bilim insanlarının sorumlulukları:
Topluma karşı sorumluluk: Bilimsel bulguları, insanların hayatını iyileştirecek şekilde kullanmaya çalışmalıdır (örneğin sağlık, çevre, teknoloji alanında).
Doğaya ve canlılara karşı sorumluluk: Deneyler yapılırken insanlara, hayvanlara ve çevreye zarar vermemeye dikkat edilmelidir.
Doğru bilgilendirme sorumluluğu: Toplumu yanıltmadan, abartmadan, gerçekçi ve anlaşılır şekilde bilgi paylaşmalıdır.
Gizlilik ve etik kurallar: Özellikle insanlarla yapılan çalışmalarda kişisel bilgileri korumalı, insanların haklarına saygı duymalıdır.
Deneylerinde Kullandıkları Malzemeler
Redi, deneyinde taze et kullanarak sinekler ve kurtçuklar arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Pasteur ise et suyu kullanarak mikroorganizmaların gelişimini gözlemlemiştir.
Kurdukları Deney Düzenekleri
Redi, kavanozların ağızlarını farklı şekilde kapatarak sineklerin etle temasını engellemiş ve sineklerin kurtçukları oluşturduğunu göstermiştir. Pasteur ise kuğu boyunlu şişe düzeneklerini kullanarak hava akışının kontrolünü sağlamış, fakat hava ile birlikte mikroorganizmaların gelişimini engelleyen bir sistem tasarlamıştır.
Deneylerin Sonuçları
Redi’nin deneyinde sineklerin etle temas etmediği durumda kurtçukların oluşmadığı gözlemlenmiş, böylece sineklerin kurtçuklara sebep olduğu sonucuna varılmıştır. Pasteur’ün deneyinde ise kaynattığı et suyuna dış ortamdan mikroorganizmaların ulaşmadığı sürece gelişme olmadığı, ancak şişe kırıldığında mikroorganizmaların geliştiği tespit edilmiştir.
Bilimsel Çalışmalarda Kontrollü Deneylerin Önemi
Her iki bilim insanı da kontrollü deneyler tasarlayarak, belirli değişkenleri izole edip sonuçlarını karşılaştırmıştır. Redi'nin sineklerin temasını engelleyerek gerçekleştirdiği deney, kontrol grupları ile deney grupları arasındaki farkları görmeyi sağlamıştır. Pasteur ise hava girişini kontrol ederek mikroorganizmaların gelişimini incelemiştir. Bu, deneylerde dış etkenlerin kontrol edilmesi gerektiğini göstermiştir.
Hipotezlerin Test Edilmesi
Bilimsel yöntemin önemli bir adımı olan hipotez testine katkıda bulunmuşlardır. Redi, canlıların cansız maddelerden oluştuğu inancını test etmek için hipotezini formüle etmiş, deneyle yanlışlamıştır. Pasteur ise mikroorganizmaların sadece dış ortamdan bulaşarak ürediğini deneylerle doğrulamıştır.
Bilimsel Gözlem ve Sonuçların Elde Edilmesi
Deneylerin dikkatli gözlemler sonucunda yapıldığını ve sonuçların verilerle desteklendiğini göstermişlerdir. Her iki bilim insanı da gözlemlerini ve sonuçlarını kaydederek, bu bilgileri bilim dünyasıyla paylaşmış ve bilimsel bilginin gelişmesine katkı sağlamışlardır.
► İnsanların tarafsız gözlem ve deneylerle elde ettikleri bilimsel temellere dayalı olan bilgiler topluluğuna Bilim denir.
► Bilimin tam anlamıyla bir tanımı olmamasına rağmen; genel anlamda doğadaki olayları ve doğa ile ilgili merak edilen sorulara cevap arama sürecidir.
► İnsan aklını kullanarak gözlediği olaylara neden, niçin, nasıl sorularını yöneltir ve bu sorulara cevap bulabilmek için bilimsel çalışmalara yönelir.
► Bu süreçte elde edilen bilgilerin güvenilir, geçerli ve açıklanabilir olması önemlidir.
Bilimsel Bilgi; sistematik gözlemler, deneyler, ölçümler ve mantıksal analizler sonucunda elde edilen, doğrulanabilir ve nesnel bilgi türüdür.
Nesnellik: Bilimsel bilgi kişisel görüşlerden, inançlardan ve duygulardan bağımsızdır. Veriler ve sonuçlar, herkes tarafından aynı şartlar altında tekrar elde edilebilir olmalıdır.
Doğrulanabilirlik: Bilimsel bilgi, tekrar edilebilen deneyler veya gözlemlerle test edilip doğrulanabilir.
Yanlışlanabilirlik: Bilimsel iddialar, yanlışlanabilir nitelikte olmalıdır; yani, eğer doğru değillerse yanlış oldukları kanıtlanabilir.
Sistematiklik: Bilimsel bilgi düzenli bir süreç ve yöntem kullanılarak elde edilir. Bilimsel yöntem, gözlem, hipotez oluşturma, deney yapma ve sonuçları analiz etme gibi aşamalardan oluşur.
Tutarlılık: Yeni bilimsel bilgi, var olan bilgilerle çelişmemeli ya da çelişiyorsa bu yeni bilgi mevcut bilginin eksikliğini açıklayacak bir yapıya sahip olmalıdır.
Kümülatiflik: Bilimsel bilgi birikir; her yeni bilgi önceki bilgilerin üzerine eklenir ya da onları geliştirir.
Bilimsel bilgi, doğa olaylarını ve evrenin işleyişini anlamamıza ve açıklamamıza yardımcı olan güvenilir bir bilgi kaynağıdır.
► Bilimle uğraşan ve bilimsel çalışmalar yapan kişilere Bilim İnsanı denir.
♦ Objektif (tarafsız) olmalıdır.
♦ Meraklı ve sabırlı olmalıdır.
♦ Akılcı ve şüpheci olmalıdır.
♦ İstikrarlı ve kararlı olmalıdır.
♦ Önyargılı olmamalıdır.
► Bilim insanları bilimsel sorulara cevap ararlar. Bunun için pek çok farklı yöntem kullanırlar.

► Bilimsel bilginin nasıl elde edildiğini,
► Bilimsel araştırmaların ne şekilde yapıldığını,
► Elde edilen bilimsel bilginin insanlar tarafından nasıl kullanıldığını açıklayan kavrama Bilimin Doğası denir.
► Bilimsel yollarla bilgiyi üreten, işleyen ve yayan toplumlar her dönem tarihin akışını değiştirmeyi başarmıştır.
Bilimin doğasının anlaşılabilmesi için bazı özelliklerin dikkate alınması gerekir. Bu özellikler şunlardır:
| Bilimin Doğasının Özellikleri | |
| Özellikleri | Açıklaması |
| Bilimsel bilginin değişebilir olması | Bilimsel bilgiler zaman içinde yeni buluşlar ve gelişmeler ışığında değişebilir. Yani bilimsel bilgiler kesin ve değişmez değildir. |
| Bilimsel bilginin sosyal ve kültürel yapısı | Toplumların kültürel öğeleri, yaşam tarzları, anlayışları ve kabul ettikleri değerler bilimsel bilginin üretilmesinde etkilidir. Dolayısıyla bilimsel bilgi be bilim toplumların sosyal ve kültürel özelliklerinden bağımsız düşünülemez. |
| Bilimsel bilginin özgünlüğü | Daha önce keşfedilmemiş veya bilinmeyen bir gerçeğin açığa çıkarılması ya da mevcut olan bilginin yeni bir bakış açısıyla yeniden değerlendirilmesi bilimsel bilginin özgün olduğunu gösterir. |
| Öznellik (subjektiflik) | Bilim insanlarının yorum ve çıkarımlarına bağlı olarak bilimsel bilgi şekillenebilir. Bilim insanlarının bakış açıları, eğitimleri, yaşantıları, değer yargıları yaptıkları çalışmalarda etkili olabilir. |
| Bilimsel teoriler ve kanunların birbirinden farklı yapıları | Teori ve kanun birbirinden bağımsız kavramlardır. Zamanla aralarında bir geçiş ile dönüşüm yoktur. Yani aralarında hiyerarşik bir ilişki yoktur. Bu kavramlardan her biri kendi içinde bazı bilgiler sunar. Kanunlar; olayların nasıl gerçekleştiği sorusuna cevap verir, teoriler ise kanunları açıklar ve neden sorusuna cevap vermeye çalışır. |
| Bilimsel bilginin gözlemlere ve çıkarımlara dayalı olması | Bilimsel bilgi sistematik bir sürecin sonucunda elde edilir. Bu bilimsel süreçte; gözlem ve çıkarımlara dayalı olarak yorumlar yapılır. Bulgulara ulaşılır. |
| Bilimsel yöntem algısı | Bilimde evrensel olarak kabul edilen tek bir bilimsel yöntem yoktur. Farklı bilim dallarındaki bilimsel araştırmalarda farklı uygulamalar yapılabilir. Bilimsel yöntem basamaklarının her bilimsel çalışmada aynı şekilde ilerlemesi gerektiğine yönelik görüş, bilimin doğasına göre bir yanılgıdır. |
► Bilimin daha derinlemesine anlaşılmasını yazılı ve görsel basında çıkan yeni iddiaların doğrudan kabul edilmesi yerine bunların bilimsel olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatır.
► Bu süreçte iddia edilen bilgilerin bilimsel yöntemlere dayalı olup olmadığı sorgulanmalıdır.
► DNA'nın moleküler yapısının keşfedilme sürecinden günümüze kadar geçirdiği gelişme ve değişimler bilimin doğasının önemini kavrayabilmek için örnek verilebilir.
► Watson ve Crick’in DNA'nın çift sarmal yapısını ortaya koymaları genetik alanda ve biyoloji biliminde yeni bir çağ başlatmıştır.
► Canlıda hangi tür biyomolekülün (protein, RNA, DNA) genetik bilgiyi taşıdığı bilim insanları arasında tartışma konusuydu. Zamanla yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve daha fazla deneysel verinin elde edilmesiyle DNA'nın yapısı ve işleyişi daha iyi anlaşılmış, DNA'nın genetik bilginin aktarımından sorumlu olduğu görülmüştür. Bu durum bilimin değişebilen doğasını en iyi şekilde açıklar.
► DNA'nın moleküler yapısının aydınlatılmasında bilimsel çıkarım süreci de önemli rol oynamıştır.
► Watson ve Crick’in çalışmaları; mevcut bilgileri kullanıp önceki araştırmacıların bulgularına dayanılarak ve deneyler yapılarak bir çok çıkarım yapılmasını içermekteydi.
► Bununla birlikte R.Franklin’in "X ışını" kırınım çalışmalarının Watson ve Crick’in çalışmalarını etkilediği, DNA'nın yapısını anlamada kilit rol oynadığı bilinmektedir.
► Bu durum; farklı bilim insanlarının aynı konuya farklı bakış açıları getirebileceğini, teorik bakış açıların bilimsel anlayışı nasıl etkileyeceğini göstermektedir.
► Bilimin doğası; tek bir bilimsel yöntemin olmadığını, bilimsel çalışmalarda farklı bilimsel yöntemlerin kullanılabileceğini ifade etmektedir.
► Bilimsel yöntem süreçlerindeki çeşitlilik ve esneklik;
♦ Araştırılan konuya,
♦ Alanın doğasına,
♦ Araştırmacıların tercihlerine bağlı olarak değişmektedir.
► Sonuç olarak; bilimde tek bir doğru yöntemin olmadığını farklı yöntemlerin kullanılabilineceğini kabul etmek gerekir.
► Genellikle; biyoloji, fizik, kimya vb.bazı temel bilimlerde tercih edilen bilimsel yöntem basamaklarını açıklamak gerekir.

Bilimsel Yöntem Basamakları
1. Gözlem Yapma
2. Problemi veya Durumu Belirleme
3. Veri Toplama
4. Hipotez Oluşturma
5. Hipoteze Dayalı Tahminler Yapma
6. Deney Tasarlama
7. Analiz ve Sonuç Çıkarma
1. Gözlem Yapma
► Genellikle bilimsel bir araştırmanın ilk aşamasını oluşturur.
Gözlem; olayların ve süreçlerin sistemli ve dikkatli bir şekilde incelenmesidir. Duyu organları ve bazı araç gereçler kullanılarak bilgi toplama sürecidir.
Gözlemler;
♦ Kurulan hipotezlerin geliştirilmesine,
♦ Deneylerin oluşturulmasına,
♦ Ulaşılan sonuçların yorumlanmasına yardımcı olur.
Gözlem Çeşitleri; Nitel ve Nicel olmak üzere iki çeşittir.
► Nitel Gözlem; Ölçme araçları kullanılmadan sadece duyu organlarıyla yapılan gözlemlerdir. Sonucu kişiden kişiye değişebilir. Özneldir, kesin sonuçlar içermez. Örnek; zürafanın boyu uzundur. Bugün hava çok sıcak.
► Nicel Gözlem; Ölçme araçları kullanılarak yapılan ve sonuçları sayısal olarak ifade edilebilen gözlemlerdir. Sonucu kişiden kişiye değişmez. Kesin ve nettir. Nesneldir, kesin sonuçlar içerir. Ölçme araçlarıyla birlikte duyu organları da kullanılabilir. Örnek; zürafanın boyu 3 metredir, Bugün hava sıcaklığı 28 oC'dir.
2. Problemi veya Durumu Belirleme
► Yapılacak bilimsel çalışma ile ilgili gerekli gözlem ve toplanan veriler doğrultusunda çözüme ulaştırılmak istenen durumun tam olarak ifade edilmesidir.
► Bilimsel bir çalışmanın yapılabilmesi için çözümü aranacak olan problemin açık ve net bir şekilde ortaya konulması gerekir.
► Karşılaşılan durum ya da problemle ilgili neden ve nasıl gibi sorular sorulmalıdır.
3. Veri Toplama
► Bir probleme sunulan çözümün bilimsel bir anlam taşıması için çok sayıda veriye dayandırılması gerekir.
► Veri toplanması; araştırmanın doğruluğu ve güvenilirliği açısından çok önemlidir.
► Bunun için süreç titizlikle planlanmalı, uygulanmalı ve yönetilmelidir.
4. Hipotez Oluşturma
Hipotez; gözlem ve verilere dayanarak, araştırılan probleme, geçici çözüm yolunun bulunmasıdır.
► Hipotezler bir olayın nedeninin, bağlantısının veya sonucunun açıklanması için sunulan önermelerdir.
► Kurulan hipotezler;
♦ Gözlem ve verilere dayanmalıdır.
♦ Sınanabilir ve sorgulanabilir olmalıdır.
♦ Gerektiğinde değişiklik yapılabilmelidir.
♦ Tahminlere yol açmalıdır.
Hipotezler; deneysel yöntemler veya gözlemler kullanılarak test edilebilir. Doğruluğu ya da yanlışlığı ispatlanabilir olmalıdır.
5. Hipoteze Dayalı Tahminler
► Hipotezlerin doğruluğu test edilmeden önce, hipotezden akıl yürütme yoluyla çıkarılan sonuçlara tahmin denir.
► Tahmin; zaman kaybını önleyerek araştırmaları kolaylaştırır. Ayrıca bilimsel bilginin gelişmesine doğrulanabilir sonuçların elde edilmesine katkı sağlar.
► Kurulan hipotezlerden mantıklı sonuçların çıkarılmasıdır.
► Tahminler genellikle belli bir cümle kalıbında olur. "Eğer ..... ise ..... dır." şeklinde cümle kalıbı içerir.
6. Deney Tasarlama
► Hipoteze dayalı tahminleri test etmek için genellikle kontrollü deneyler tasarlanır ya da çalışmanın özelliğine göre bilimsel kaynaklardan deliller toplanır.
► Deney sırasında ve kaynak araştırmasında; veriler ya da bilgiler toplanır. Bu veri ve bilgiler analiz edilmek üzere kaydedilir.
► Kontrollü deneylerde iki grup oluşturulur.
Bunlar; kontrol grubu ve deney grubudur.
♦ Kontrol grubunda; tüm şartlar sabit tutulur.
♦ Deney grubunda ise; test edilecek olan faktör değiştirilir.
Kontrollü deneylerde iki değişken karşımıza çıkar. Bunlar;
1. Bağımsız Değişken: Araştırmacı tarafından değiştirilen ve etkisi araştırılan değişkendir.
2. Bağımlı Değişken: Bağımsız değişkene bağlı olarak değişen, değişkendir.

| Bağımsız ve Bağımlı Değişkene Örnekler | ||
| Araştırma Sorusu | Bağımsız Değişken | Bağımlı Değişken |
| Fasulye bitkisi hangi toprakta daha iyi yetişir? | Toprak türü (kumlu, tınlı, killi, organik madde içeriği, pH seviyesi, drenaj durumu) | Fasulye bitkisinin büyüme performansı (bitki boyu, yaprakların sağlığı, verim miktarı, kök gelişimi) |
| Çevre kirliliğinin canlılar üzerindeki etkisi nedir? | Çevre kirliliği (hava, su, toprak kirliliği, kimyasal maddeler, plastik atıklar, ağır metaller gibi kirleticilerin miktarı ve türleri) | Sağlık sorunları, ekosistem bozulması, üreme sorunları, biyolojik çeşitlilikte azalma, besin zinciri etkileri |
| Gürültünün insanlar üzerindeki etkisi nedir? | Gürültü (çevredeki ses seviyeleri, gürültü türleri, süre ve şiddet) | İşitme kaybı, stres, uyku bozuklukları, tansiyon yükselmesi, konsantrasyon eksikliği |
| Denizlerimizde balık sayısının azalmasına neden olan faktörler nelerdir? | Balık sayısını etkileyen faktörler (aşırı avlanma, deniz kirliliği, iklim değişikliği, habitat kaybı, denizlerdeki su sıcaklığının artışı, istilacı türlerin varlığı) | Balık sayısı (denizlerdeki balık popülasyonunun azalması) |
6. Analiz ve Sonuç Çıkarma
► Bilimsel çalışma sürecinde elde edilen verilerin yorumlanmasına Çıkarım denir.
► Eğer elde edilen bulular ya da çıkarımlar kurulan hipotez ya da hipotezleri desteklemezse, hipotez tekrar gözden geçirilir gerekirse değiştirilir.
► Veriler hipotezi desteklemek için yetersizse yeni gözlem veya deneyler yapılarak tekrar yeni veriler elde edilmeye çalışılır.
► Veriler hipotezi destekliyorsa; deney sonuçları raporlanarak bilim dünyasına duyurulur.
1. Gözlemler Yapmak - Veriler Toplamak
♦ Bitkiler çiçek açma döneminde olmasına rağmen çiçek açmıyor.
♦ Bitkilerin yaprak uçlarında sararma var.
♦ Bitkilerin yaprakları normalden daha hızlı dökülüyor.
♦ Bitkilerin kökleri toprak yüzeyine çıkıyor.
♦ Bitkilerin bulunduğu yerde yeterli ışık yok.
♦ Bitkilerin bulunduğu toprak sert ve kuru.
♦ Bitkilerin bulunduğu toprağın yüzeyinde küf benzeri yapılar var.
2. Bilimsel Problem
Saksılardaki bitkilerin çiçek açmamasının nedeni nedir?
3. Hipotezler
♦ Bitkilerin toprağında yeterli miktarda su olmadığı için bitkiler çiçek açmıyor.
♦ Bitkiler yeterli miktarda ışık alamadığı için çiçek açmıyor.
♦ Bitkilerin yetiştiği toprakta zararlı mikroorganizmalar bulunduğu için bitkiler çiçek açmıyor.
♦ Bitkilerin yetiştiği toprakta yeterli besin maddesi bulunmadığı için bitkiler çiçek açmıyor.
4. Tahminler
♦ Eğer bitkiler, toprakta yeterli miktarda su olmadığı için çiçek açmıyor ise verilen su miktarı artırıldığında çiçek açacaktır.
♦ Eğer bitkiler, yeterli miktarda ışık alamadığı için çiçek açmıyor ise daha aydınlık ortama alındığında çiçek açacaktır.
♦ Eğer bitkiler, toprakta zararlı mikroorganizmalar bulunduğu için çiçek açmıyor ise parazitler uzaklaştırıldığında çiçek açacaktır.
♦ Eğer bitkiler, yetiştiği toprakta yeterli besin maddesi bulunmadığı için çiçek açmıyor ise gübre verildiğinde çiçek açacaktır.
5. Kontrollü Deneyler
Bitkiler gruplara ayrılır:
♦ I. gruptaki bitkilere verilen günlük su miktarı 500 mL’den 1 L’ye çıkarılır.
♦ II. gruptaki bitkiler daha aydınlık ortama alınır.
♦ III. gruptaki bitkilerin yetiştiği toprağa uygun dozda parazit ilacı ilave edilir.
♦ IV. gruptaki bitkilerin yetiştiği toprağa gübre ilave edilir.
Bulguların Değerlendirilmesi ve Sonuç Çıkarma
♦ I. gruptaki bitkilerin yapraklarında sararma ve dökülmeler hızlanmıştır.
♦ II. gruptaki bitkilerde herhangi bir değişiklik olmamıştır.
♦ III. gruptaki bitkilerin toprağındaki küf benzeri yapılar kaybolmuş ancak bitkide herhangi bir değişiklik olmamıştır.
♦ IV. gruptaki bitkilerde tomurcuklar oluşmuş ve yeni çıkan yapraklar daha canlıdır.
6. Sonuç
Bitkilerin çiçek açmamasının sebebi, yetiştiği toprağın besin bakımından fakirleşmesidir.
Şempanzelerin durumu ile ilgili soracağınız sorular neler olabilir?
1. Kuzey ve güney yamaçtaki şempanzelerin beslenme alışkanlıkları farklı mı?
2. Tarım alanına yakın olan bitkilerle beslenmenin şempanzelerin sağlığına etkisi nedir?
3. Şempanzelerdeki hastalık belirtileri nelerdir ve hangi yaş gruplarını daha fazla etkiliyor?
4. Güney yamacında, kuzeyde olmayan farklı çevresel koşullar var mı?
5. Güney yamacındaki tarım alanında kullanılan ilaçlar şempanzelerin sağlığını etkiliyor olabilir mi?
6. Hastalık daha çok hangi bölgelerdeki şempanzelerde yaygın?
7. Kuzey ve güney yamacındaki şempanzelerin sağlık durumunu etkileyebilecek başka faktörler (su kaynakları, iklim koşulları, parazitler vb.) var mı?
Bilim insanı, “Ormanın kuzey yamacında 35 bireyden oluşan bir şempanze topluluğunun yaşadığı ve tamamının sağlıklı olduğu; güney yamaçta ise 32 bireyden oluşan bir topluluğun yaşadığı, bunlardan %75'inin (24 birey) hastalıklı olduğu, hastalıklı bireylerin %67'sinin (16 birey) ise gençlerden oluştuğu görülmüştür.
Bu gençlerin de daha çok periyodik olarak havadan ilaçlanan tarım alanına yakın ağaç tepelerinde beslendiği ve tamamında sindirim sistemi bozuklukları olduğu tespit edilmiştir.” şeklindeki gözlemini kayda geçirir.
► Ayrıntılı gözlemler; bilim insanlarının deneyler tasarlamasına ve soruları cevaplamasına yardımcı olacağından bilim insanı, gözlem sonucu elde ettiği verilerden yararlanarak problemin çözümü için varsayımlar geliştirir.
► Bu şartlarda bilim insanı olarak sizin varsayımlarınız “Güney yamaçtaki genç ve tecrübesiz şempanzelerin tarım alanına yakın bölgede yer alan ve ilaca maruz kalan bitkilerle beslenmeleri nedeniyle hasta oldukları düşünülmektedir.” şeklinde olabilir.
► Bilim insanları bir soruyu cevaplamak için deneyler yaparak kanıt ararlar.
► Kanıt; bir bilim insanının bir deney sırasında yaptığı gözlemlerden ve elde ettiği verilerden oluşur.
► Bilim insanları şempanzelerde hastalık nedeninin ilaçlı bitkiden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için farklı şempanzeleri ya tarım alanı yakınındaki bitkilerle veya tarım alanına uzak ya da kuzey yamaçtaki bitkilerle besleyerek test edebilir.
► Bilim insanları bir sonuca varmak için asla tek bir kanıtla yetinmezler. Şempanzeler fark edilmeyen başka bir nedenle de hastalanmış olabilir.
Grup Çalışması ve Sonuçları
Bilimsel araştırma sürecinin nasıl işleyeceği ile ilgili adımları ve örnek uygulama alanlarını birlikte değerlendirebiliriz.
Etkinlik Adımları ve Bilimsel Araştırma Süreçleri:
Problemi Belirleme:
♦ Şempanzelerin kuzey ve güney yamaçlarda farklı sağlık durumlarına sahip olmasının nedenini sorgulayalım.
♦ Güney yamacındaki şempanzelerdeki hastalıkların nedenini araştıralım.
Gözlem:
♦ Kuzey yamacındaki şempanzeler sağlıklı iken, güney yamacındaki şempanzelerin bir kısmının hastalıklı olduğunu gözlemledik.
♦ Ayrıca güney yamaçtaki şempanzelerin tarım alanına yakın beslenme alışkanlıklarının olduğunu tespit ettik.
Araştırılabilir Sorular Oluşturma:
⇒ Güneydeki şempanzelerin hastalıkları neden kaynaklanıyor?
⇒ Tarım alanında kullanılan ilaçlar şempanzelerin sağlığını etkiliyor mu?
⇒ Şempanzeler arasındaki beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumu arasında bir ilişki var mı?
Sorularını oluşturduk.
Hipotez Geliştirme:
⇒ Hipotez 1: Güney yamacındaki genç şempanzeler tarım ilaçlarına maruz kalan bitkilerle beslendikleri için sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşıyor olabilirler
⇒ Hipotez 2: Güney yamacındaki şempanzelerin cılız ve hastalıklı olmasının sebebi farklı çevresel koşullardan kaynaklanıyor olabilir.
Deney Tasarlama: Şempanzelerin hastalığının sebebinin ilaçlı bitkiler olup olmadığını test etmek için:
⇒ İki grup şempanze oluşturulur; biri tarım alanı yakınındaki bitkilerle beslenirken diğeri tarım alanından uzak bitkilerle beslenir. Her iki grubun sağlık durumu belirli bir süre gözlemlenir ve sonuçlar karşılaştırılır.
Alternatif Varsayımlar:
⇒ Güney yamacındaki farklı iklim koşulları şempanzelerin sağlığını etkileyebilir.
⇒ Güneydeki şempanzeler, bulaşıcı bir hastalıkla karşı karşıya olabilir.
⇒ Tarım alanındaki kimyasal maddeler, doğrudan şempanzelerin solunum sistemini etkileyebilir.
Bu adımlarla oluşturulacak araştırma süreci, bilimsel yöntemin temellerini ve bilimin doğasıyla ilgili süreçleri anlamanıza yardımcı olur. Bilimsel bir rapor veya zihin haritası oluştururken bu adımları kullanabilirsiniz.
Bütüncül Dereceli Puanlama Anahtarını görüntülemek için tıklayın.
Grup Değerlendirme Formunu görüntülemek için tıklayın.
Öz Değerlendirme Formunu görüntülemek için tıklayın.
Projeyi gerçekleştiren bilim insanları çalışmayı hangi amaçla gerçekleştirmişlerdir?
► Bilim insanları bu çalışmayı,
♦ Ağaç kesimi ve ormanların imara açılması gibi insan faaliyetlerinin ekosistemler üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla gerçekleştirmişlerdir.
♦ Özellikle, ağaçsızlaştırma sonrasında yağmur suyundaki nitrat derişiminin nasıl değiştiğini gözlemleyerek, bitki örtüsünün ekosistemlerin mineral döngüsündeki rolünü anlamaya çalışmışlardır.
► Bilim insanları; "ağaçların kesilmesinin su toplama havzalarındaki mineral dengesini bozacağı ve nitrat gibi önemli minerallerin derişiminde artışa neden olacağı" hipotezini ileri sürmüş olabilirler.
► Yani, bitki örtüsünün azalmasıyla birlikte toprağın minerallerini tutma kapasitesinin azalacağı ve bu minerallerin yağmur suyu ile taşınarak su kaynaklarına karışacağı düşünülmüş olabilir.
► Ağaçsızlaştırılan alanlarda, kontrol bölgesine göre yağmur suyundaki nitrat derişiminin belirgin şekilde arttığı gözlemlenmiştir.
► Bu durum, ağaçların ve bitki örtüsünün nitratın tutulmasında ve suya karışmasının önlenmesinde kritik bir rol oynadığını göstermektedir.
► Ayrıca, bitki örtüsünün kaybının ekosistemde önemli mineral kayıplarına yol açtığı çıkarımı yapılabilir.
Gözlem ve Deney:
► Bilim insanları gözlemler yapmış ve hipotezlerini test etmek amacıyla kontrollü bir deney tasarlamışlardır.
► Ağaç kesiminin etkilerini incelemek için iki farklı vadide (ağaçsızlaştırılmış ve kontrol alanları) yağmur suyundaki nitrat derişimini karşılaştırmışlardır.
Veri Analizi ve Sonuç:
► Elde edilen veriler, bilimsel yöntemin önemli bir parçasıdır.
► Bu veriler sayesinde ağaçsızlaştırmanın yağmur suyundaki nitrat derişimi üzerindeki etkileri açık bir şekilde gösterilmiştir.
Hipotezlerin Test Edilmesi:
► Bilim insanları, ağaçsızlaştırmanın ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerini test etmiş ve bu hipotezlerini destekleyen veriler elde etmişlerdir.
Kontrollü Çalışma:
► Deneyin bir kontrol grubunun olması, bilimsel çalışmanın geçerliliğini artırmıştır.
► Kontrol grubu (ağaçlı alan) ile deney grubu (ağaçsızlaştırılmış alan) arasındaki farklar gözlemlenerek çıkarımlar yapılmıştır.
Bu çalışma, bilimin doğasının gözlem, deney, veri analizi ve hipotez testi gibi önemli unsurlarını barındırmaktadır.
Belirli bir çalışma faaliyetinde bulunan insanların;
♦ Ahlaki ilkelerini,
♦ Davranış biçimlerini,
♦ Görev ve sorumluluklarını belirleyen kurallar bütününe Etik denir.
Bilim Etiği ise bilim insanlarının ve araştırmacıların bilimsel süreç basamaklarında; davranışlarını, araştırma yöntemlerini ve sonuçlarını etik kurallara uygun olarak yönlendiren bir kavramdır.
Bilim insanlarının uyması gereken temel kurallar:
Dürüst olmalıdır: Deney sonuçlarını değiştirmemeli, uydurmamalı, gizlememelidir.
Tarafsız olmalıdır: Kendi düşüncesine uysun diye sonuçları zorlamamalı, kanıt ne diyorsa onu kabul etmelidir.
Kanıta dayanmalıdır: Tahminlere, duyumlara değil; gözlem ve deneylere dayanarak konuşmalıdır.
Tekrarlanabilir deney yapmalıdır: Yaptığı deneyler, başka bilim insanları tarafından tekrarlandığında benzer sonuç vermelidir.
Kaynak göstermelidir: Başka bilim insanlarının çalışmalarını kullanıyorsa, onların isimlerini ve eserlerini belirtmelidir (emeğe saygı).
Etik kurallara uymalıdır: İnsanlara, hayvanlara ve çevreye zarar vermeden araştırma yapmaya özen göstermelidir.
Bilim insanlarının sorumlulukları:
Toplumu doğru bilgilendirme sorumluluğu vardır. Bilgiyi abartmadan, çarpıtmadan, anlaşılır şekilde paylaşmalıdır.
Bilgiyi insanlığın yararına kullanma sorumluluğu vardır. Örneğin; sağlık, çevre, tarım, teknoloji gibi alanlarda insan hayatını iyileştirmeye çalışmalıdır.
Gizlilik ve kişisel haklara saygı göstermelidir. Özellikle insanlarla yapılan çalışmalarda kişisel bilgileri korumalıdır.
Doğaya ve diğer canlılara saygı göstermelidir. Gereksiz yere hayvanlara zarar verecek, çevreyi kirletecek deneylerden kaçınmalıdır.
Yanlış veya güvenilmez bilgiler ortaya çıkar: Sonuçlar değiştirilir veya uydurulursa, bilimsel bilgi doğruluğunu kaybeder.
İnsanlara zarar verilebilir: Etik olmayan ilaç deneyleri, yanlış tedaviler, hatalı uygulamalar insan sağlığını tehlikeye sokabilir.
Hayvanlara ve çevreye zarar verebilir: Gereksiz hayvan deneyleri, doğaya bırakılan zararlı maddeler ekosistemi bozabilir.
Toplumun bilime olan güveni azalır: İnsanlar “bilim insanları yalan söylüyor” diye düşünmeye başlarsa, aşıya, ilaca, bilime karşı güvensizlik artar.
Bilim insanının itibarı zedelenir: Etik ihlal yapan bilim insanları meslekten men edilebilir, çalışmaları geri çekilebilir.
Teknolojinin kötü amaçlarla kullanılması: Biyolojik, kimyasal ya da genetik bilgiler kötü niyetle kullanılırsa, hem insanlara hem doğaya ciddi zararlar verebilir.
► Verilerin doğru bir şekilde toplanması, analiz edilmesi ve raporlaştırılması,
► İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde etik standartların göz önünde bulundurulması,
► Bireylerin ve hayvanların haklarının ve refahının korunması,
► Bilimin ve toplumun sağlıklı gelişimi açışından bilimsel araştırmaların etik kurallarla uyumlu bir şekilde yürütülmesi çok önemlidir.
Bilim dünyasında etik dışı davranışlara örnek olaylardan bazıları şunlardır:
♦ Araştırmaya dayanmayan veriler üretmek, bunları raporlamak veya yayımlamak,
♦ Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla yerde yayımlamak,
♦ Araştırma hipotezini desteklemeyen verileri değerlendirme dışında tutmak,
♦ Yürütülen bilimsel çalışmaların bazı aşamalarında, sonuçların istenildiği gibi çıkması için taraflı davranmak,
♦ Başkalarının yöntemlerini, verilerini, görüşlerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerini kaynak göstermeden kullanmak (İntihal).
► Etik olmayan uygulamalar bilimde güvenilirliği zedeler ve bilime olan güveni azaltır.
► Etik dışı davranışların ortadan kaldırılması için; öncelikle etik kuralları benimsemiş bilim insanı yetiştirmek hedeflenmelidir. Bilimsel etik; bilimsel çalışmaların en önemli parçasıdır.
Bilimsel Etik Performans Görevi Etkinliği İle İlgili Hazırlanması İstenilen Rapor
Bilimsel Etiğe Aykırı Durumlar:
1. İş Bölümünde Eşitsizlik: İkinci grubun iki üyesi, ödev sürecinde hiçbir aşamada yer almamıştır. Bu, bilimsel araştırma ve ekip çalışmalarında eşit katkı sağlama ilkesine aykırıdır. Her birey görevini yerine getirmelidir, aksi takdirde bilimsel çalışmanın adil ve güvenilirliği sorgulanır.
2. Kaynak Belirtilmemesi: Üçüncü raporda kaynakça bulunmaması ciddi bir etik ihlaldir. Bilimsel çalışmalarda yararlanılan tüm kaynakların doğru şekilde belirtilmesi zorunludur. Bu, çalışmaların güvenilirliği açısından önemlidir ve başkalarının çalışmalarına haksız bir katkıda bulunulmasını engeller.
3. Fotoğraf Kopyalama: İkinci ve üçüncü raporlarda aynı fotoğrafların kullanılması, kopya çekme veya intihal anlamına gelir. Fotoğrafların özgünlüğü ve her çalışmanın kendi gözlemleri doğrultusunda materyal sunması gereklidir. Bu etik ihlali, çalışmaların güvenilirliğini ciddi şekilde zedeler.
4. Çelişkili Anket Sonuçları: İkinci ve üçüncü raporlarda aynı anket sonuçlarına tamamen zıt yorumların yapılması, verilerin kasıtlı olarak manipüle edildiğini gösterebilir. Bilimsel çalışmalarda doğruluk ve dürüstlük esastır. Veriler, olduğundan farklı gösterilemez veya çarpıtılamaz.
5. İşbirliği Eksikliği: Öğrencilerin gruplar hâlinde çalışmasına rağmen, gruptaki bazı öğrencilerin sürece dahil olmaması, işbirliği ve takım çalışması etiğine aykırıdır. Bilimsel araştırmalar genellikle işbirliği içinde yürütülür ve bu süreçte her bireyin katkıda bulunması beklenir.
Bilimsel Araştırma Süreçlerinde Etik Dışı Davranışlar:
- İntihal: Başka bir çalışmanın veya kaynağın, uygun atıf yapılmadan kullanılması, etik dışı bir davranıştır.
- Yanlış Veri Sunumu: Bilimsel araştırmalarda, elde edilen sonuçların kasıtlı olarak yanlış veya yanıltıcı bir şekilde sunulması, bilimin güvenilirliğini zedeler.
- Adil Katkı ve İşbirliği: Bir araştırma ekibinde yer alan her bireyin sürece adil bir şekilde katkıda bulunması gerekir. İş bölümü yapılmadığında, yapılan çalışma hem etik dışı hem de yetersiz sayılır.
- Araştırmanın her aşamasında iş birliği yapılmalı ve sorumluluklar eşit şekilde dağıtılmalıdır.
- Kullanılan kaynakların ve verilerin doğruluğu sağlanmalı, alıntı yapılan her kaynağa doğru atıf yapılmalıdır.
- Veriler ve sonuçlar dürüstlükle sunulmalı, hiçbir şekilde çarpıtılmamalıdır.
Bilimsel Etik Araştırma Raporunu görüntülemek için tıklayın.
Analitik Dereceli Puanlama Anahtarını görüntülemek için tıklayın.
1. (D) Bilimsel araştırmalarda anket verilerinin doğruluğu ve güvenilirliği oldukça önemlidir.
Doğru: Anket sonuçlarının doğruluğu ve güvenilirliği, araştırmanın güvenilirliği açısından büyük önem taşır.
2. (Y) Bilimsel araştırmalarda araştırma sonuçlarını desteklemeyen veriler yayımlanmayabilir.
Yanlış: Bilimsel araştırmalarda elde edilen tüm veriler, sonuçları desteklemese bile yayımlanmalıdır. Bu, bilimsel sürecin şeffaflığı açısından önemlidir.
3. (Y) Bilimsel araştırmalarda anket sonuçları istenildiği gibi değiştirilebilir.
Yanlış: Bilimsel araştırmalarda anket sonuçları kesinlikle değiştirilemez. Verilerin manipüle edilmesi bilimsel etiğe aykırıdır.
4. (D) Bilimsel kaynaklardan derlenen bilgiler için mutlaka kaynak gösterilmelidir.
Doğru: Bilimsel araştırmalarda kullanılan tüm kaynaklar doğru şekilde belirtilmelidir. Aksi takdirde intihal sayılır.
5. (Y) Bilimsel bir yayın veya raporda çalışmaya katkısı olmayanların ismi de yer alabilir.
Yanlış: Bilimsel bir çalışmaya katkı sağlamayan kişilerin isimlerinin raporda yer alması etik değildir. Yalnızca aktif katkı sağlayanlar belirtilmelidir.
6. (Y) Bilimsel bir çalışmada bir başkasının bulguları veya verileri kullanılmamalıdır.
Yanlış: Başkalarının bulguları veya verileri kullanılabilir, ancak mutlaka doğru bir şekilde atıf yapılmalıdır.
Konu İle İlgili Sorular
CRISPR-Cas9, son yıllarda bilim dünyasında büyük yankı uyandıran bir gen düzenleme teknolojisidir. Bakterilerin doğal bir savunma mekanizmasından esinlenerek geliştirilen bu teknoloji, bilim insanlarına genetik materyali değiştirme imkânı sunmuştur. Genetik materyalde kesme ve yapıştırma gibi düzenlemelere imkan tanıyan bir tür moleküler makas olarak düşünülebilir. Bir kitabın metin editörünün yaptığına benzer şekilde, CRISPR-Cas9 da belirli bir DNA dizisini hedef alır ve orada değişiklikler yapar. Bu yöntem sayesinde bilim insanları canlıların kalıtsal Materyalini yeniden düzenleyerek birçok alanda daha önce mümkün olmayan değişimler yapabilir.
CRISPR-Cas9 teknolojisinin kullanılmasının insanlık için sağladığı faydalardan ikisini gerekçeleriyle birlikte açıklayınız.
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
CRISPR-Cas9, hastalıkların genetik nedenlerini düzelterek gen tedavisinde kullanılır; böylece kalıtsal hastalıkların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, tarımda bitkilerin genlerini düzenleyerek daha verimli ve dayanıklı çeşitler elde edilmesini sağlar, bu da gıda güvenliğini artırır.
CRISPR-Cas9, genetik materyali kesip düzenleyerek yaşam bilimlerinde devrim yaratmıştır.
Kontrollü bir deneyde sonucu değiştiren ve etkisi araştırılan faktör aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanır?
A. Bağımlı değişkenDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
Doğru Cevap Açıklaması: Doğru cevap B) Bağımsız değişkendir. Çünkü kontrollü bir deneyde sonucu değiştiren ve etkisi araştırılan faktöre bağımsız değişken denir. Bu değişken deneyci tarafından değiştirilir ve etkisi ölçülür.
Yaygın Yanılgılar: Bağımlı ve bağımsız değişken kavramlarının karıştırılması en sık rastlanan yanlış anlamadır; sonuçlar bağımlı değişken, deneyde değiştirilen faktör bağımsız değişkendir.
Öğrenme İpucu: Deneyde değiştirilen faktör “bağımsız değişken”, değişen sonuç ise “bağımlı değişkendir”.
Bir bilim insanı yürüttüğü bilimsel çalışmada “bağımsız değişken ve bağımlı değişken arasındaki ilişkiyi araştırma” sürecinde olduğunu belirttiğine göre aşağıda verilen basamaklardan hangisine henüz ulaşmamıştır?
A. Gözlem yapmaDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Doğru Cevap: E
Açıklaması:
Doğru cevap E) Sonuçları analiz etme şıkkıdır. Çünkü bilim insanı "bağımsız değişken ile bağımlı değişken arasındaki ilişkiyi inceleme" aşamasında olduğunu belirtiyor, yani henüz deney ya da gözlem yapıp sonuçları değerlendirme aşamasına gelmemiştir. Sonuçları analiz etmek, deneyin veya gözlemin tamamlanmasından sonra yapılır.
Yaygın Yanılgılar: Bazı öğrenciler "bağımsız ve bağımlı değişken arasındaki ilişkiyi incelemek"ten anında sonuçların analiz edilmesini anlar; oysa bu aşama ancak veriler toplandıktan sonra gelir. Ayrıca gözlem yapmayı, problemi belirlemekten sonra geldiği için atlayabilirler.
Öğrenme İpucu: Bilimsel yöntemde önce problem belirlenir, sonra hipotez kurulur, ardından gözlem ya da deney yapılır ve en sonunda sonuçlar analiz edilir.
Bilimsel yöntemin basamakları ile ilgili verilen;
I. Kontrollü deneylerde bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisi araştınlır.
II. Hipotezin desteklenmesi ile birlikte sonuçlar teoriyi meydana getirir.
III. Problemin tespit edilmesinden sonra yapılacak ilk iş hipotezi kurmaktır.
İfadelerinden hangileri yanlıştır?
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Doğru Cevap: D
Açıklaması:
Doğru cevap D şıkkıdır (II ve III ifadeleri yanlıştır). Çünkü II. ifade yanlıştır; hipotezin desteklenmesi doğrudan teoriyi oluşturmaz, teoriler uzun süreli ve çok sayıda destekle oluşur, sonuçlar hipotezin doğruluğunu ya da yanlışlığını gösterir ama hemen teori yapmaz. III. ifade de yanlıştır; problemin tespiti yapıldıktan sonra ilk adım doğrudan hipotez kurmak değildir, öncelikle gözlem yapılıp bilgi toplanır ve sorunun alt başlıkları incelenir, sonra hipotez oluşturulur. I. ifade ise doğrudur; kontrollü deneylerde bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisi incelenir.
Yaygın Yanılgılar: Bilimsel yöntemde hipotezin doğrulanmasının hemen teori oluşturduğu düşünülür; oysa teori, çok sayıda doğrulama ve deneysel destek gerektirir. Ayrıca hipotez kurma sürecinin hemen problem tanımlandıktan sonra gerçekleştiği zannedilir, halbuki problem analizinden önce gözlem ve veri toplama önemlidir.
Öğrenme İpucu: Bilimsel yöntemde her basamağı doğru sırayla ve dikkatle takip etmek sağlıklı sonuçlar için çok önemlidir.
Bir bilim insanı “Çiftleştiklerinde yeni bireyler meydana getirebilen canlılar aynı türe aittir.” hipotezini kurduktan sonra at ve eşeğin farklı türler olmalarına rağmen çiftleşerek yeni bireyler meydana getirebildiklerini görmüştür.
Buna göre bilim insanının çalışmasını sürdürebilmek için yapması gereken ilk iş aşağıdakilerden hangisidir?
A. Nitel ve nicel gözlem yapmakDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Doğru Cevap: C
Açıklaması:
Bilim insanının yeni gözlemlerine dayanarak hipotezini tekrar gözden geçirmesi gerekir. Hipotez, at ve eşek çiftleştiğinde yeni bireyler meydana getirebildiklerini gösterdiği için orijinal hipotezde çelişki vardır. Bu yüzden Hipotezi gözden geçirmek (C) en mantıklı ilk adımdır.
Diğer Seçenekler
Yaygın Yanılgılar: Birçok öğrenci, yeni veri geldikten sonra hemen deney yapmaya veya tahmin yapmaya geçer; oysa önce hipotezi veriyle uyumlu hale getirmek gerekir.
Öğrenme İpucu: Bilimde yeni veriler hipotezi değiştirmeyi gerektirirse, önce hipotez güncellenmelidir.
Biyoloji dersinde öğrenciler beşer kişilik 3 gruba ayrılmıştır. Gruplara aşağıdaki görevler verilmiştir.
1.Grup: Bulundukları çevrede gözlemledikleri yeşil yapraklı bitkileri inceleyerek seçtikleri örneklerin benzer ve farklı yönlerini karşılaştıracak, hazırladıkları raporu sınıfta sunacaklardır.
2.Grup: Bulundukları çevrede gözlemledikleri çiçekli bitkilerin çiçek yapılarını inceleyerek seçtikleri örneklerin benzer ve farklı yönlerini karşılaştıracak, hazırladıkları raporu sınıfta sunacaklardır.
3.Grup: Bulundukları çevrede gözlemledikleri toprak üstünde yaşayan hayvanları inceleyerek seçtikleri örneklerin benzer ve farklı yönlerini karşılaştıracak, hazırladıkları raporu sınıfta sunacaklardır.
Grupların yaptığı çalışmalar aşağıda verilmiştir:
1.Grup: Gruptaki üç kişi yakınlarındaki arazilerde buldukları bitki örneklerini incelemiş, örneklerin fotoğraflarını çekmiş ve proje raporlarını hazırlamıştır. Grup olarak öğretmene verilen rapor, sınıfta diğer öğrencilere sunulmuştur.
2.Grup: Gruptaki öğrenciler bölgede yetişen çiçekli bitkileri internet kaynaklarından araştırarak raporlarını hazırlamış ve sınıfta sunmuştur.
3.Grup: Gruptaki öğrenciler çevrelerinde yaşayan hayvanları inceleyerek fotoğraflarını çekmiştir. Bu süreçte inceledikleri kuşların yuvalarına ve yavrularına yanlışlıkla zarar vermişlerdir. Öğrenciler inceleme sonuçlarını rapor hâline getirerek sınıfta sunmuştur.
Buna göre grupların bilimsel araştırma süreçlerindeki etik dışı davranışlarını belirleyerek her birini kısaca açıklayınız.
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
Burada önemli olan bilimsel araştırmada etik kuralların gözetilmesidir. Her grubun çalışmasını inceleyelim:
1. Grup (Yeşil yapraklı bitkiler)
Durum: Araziye çıkıp bitkileri yerinde gözlemlemişler, fotoğraf çekmişler, rapor hazırlamışlar.
Etik Değerlendirme: Bu grupta herhangi bir **etik dışı davranış yoktur**. Bitkilere zarar vermemiş, doğrudan gözlem ve kayıt yöntemiyle çalışmışlardır. Bu bilimsel araştırmaya uygun ve doğrudur.
2. Grup (Çiçekli bitkiler)
Durum: Çevrede gözlem yapmaları gerekiyorken internetten bilgi toplayarak rapor hazırlamışlar.
Etik Dışı Davranış: Görevi eksik ve yanlış şekilde yerine getirmişlerdir.
Sebep: Arazi gözlemi yapmamış, araştırmayı yalnızca internetten derlemişler.
Bu durum bilimsel dürüstlük ilkesine aykırıdır çünkü araştırma yöntemini değiştirmiş, bunu da raporda belirtmemişlerdir. Yani gerçek gözlem yerine ikincil kaynak kullanıp sanki kendileri gözlem yapmış gibi sunmuşlardır.
3. Grup (Toprak üstünde yaşayan hayvanlar)
Durum: Çevredeki hayvanları incelemişler ama kuşların yuvasına ve yavrularına zarar vermişler.
Etik Dışı Davranış: Canlıların yaşam alanına zarar vermek, onların güvenliğini tehdit etmek etik dışıdır. Bilimsel araştırma sürecinde canlılara zarar vermeme ilkesi vardır. Kuşların yuvalarına zarar vermeleri hem doğaya hem de araştırmanın amacına aykırıdır.
Sonuç
1. Grup: Etik dışı davranış yok.
2. Grup: Görev gereği saha gözlemi yapmadıkları için bilimsel dürüstlüğe aykırı davrandılar.
3. Grup: Hayvanların yaşam alanına zarar vererek araştırmada **doğaya ve canlıya saygı ilkesini ihlal ettiler.**
“Birinci grup çalışmasını doğru yapmış, etik bir sorun yok. İkinci grup gözlem yapmaları gerekirken internetten hazır bilgi topladığı için bilimsel dürüstlüğe uymamış. Üçüncü grup ise araştırma sırasında kuşların yuvasına zarar vererek canlılara zarar vermeme ilkesini ihlal etmiş.”
Biyolojinin dönüm noktası olarak değerlendirilen çalışmalardan beş tanesini yazınız.
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
🔹 Biyolojinin Dönüm Noktası Olan 5 Çalışma
Mikroskobun İcadı (Anton van Leeuwenhoek, 17. yy) → Hücrelerin, bakterilerin ve tek hücreli canlıların keşfine olanak sağlamıştır.
Hücre Teorisi (Schleiden & Schwann, 1838–1839)→ Tüm canlıların hücrelerden oluştuğunu ve hücrenin canlıların temel yapısal ve işlevsel birimi olduğunu ortaya koymuştur.
Mendel’in Kalıtım Çalışmaları (Gregor Mendel, 1865)→ Bezelyeler üzerinde yaptığı deneylerle kalıtımın temel yasalarını açıklamış, genetiğin temellerini atmıştır.
DNA’nın Çift Sarmal Yapısının Keşfi (Watson & Crick, 1953 – Rosalind Franklin’in katkılarıyla)→ Kalıtsal bilginin moleküler düzeyde nasıl depolandığını ve aktarıldığını göstermiştir.
Mikrobiyoloji Çalışmaları (Louis Pasteur, 19. yy)→ Mikroorganizmaların fermantasyon, hastalık ve bağışıklıkta rol oynadığını ortaya koymuş, aşı ve pastörizasyon yöntemini geliştirmiştir.
✅ Özet: Mikroskobun icadı, hücre teorisi, Mendel’in kalıtım çalışmaları, DNA’nın yapısının keşfi ve Pasteur’ün mikrobiyoloji çalışmaları biyolojinin en önemli dönüm noktalarıdır.
Bir bilim insanı bor madeninin insan dokuları üzerindeki etkileriyle ilgili bir çalışma yapmayı planlamaktadır. Deney hayvanı olarak seçtiği yirmi sıçana on gün süreyle borlu su vererek hayvanların doku ve organlarında meydana gelebilecek etkileri araştıracağı bir çalışma başlatır. Çalışmasının borlu su verme aşamasında, bir gün bor içeren suyu vermeyi unuttuğunu fark eder. Deney hayvanları ile yapılan çalışmalarda uyulması gereken kuralları da dikkate alarak on günlük süre sonunda eksik günü de var kabul eder. Sıçanlardan aldığı karaciğer, beyin ve testis doku örneklerinde meydana gelen değişimleri fotoğraflar. Sonuçların yorumlanmasında bir patoloji (hastalık bilimi) uzmanından yardım alır. Bulguların değerlendirilmesi aşamasında daha önce yapılan çalışmalara benzerlik göstermesi ve sonuçların çarpıcı olması adına elde ettiği verileri değiştirir. Çalışmasını bir istatistik uzmanıyla birlikte değerlendirerek yayımlar.
1. Bilim insanının çalışmasında bilim etiğine uygun olan davranışları yazınız.
2. Bilim insanının bilim etiğine uygun olmayan davranışlarını gerekçesiyle açıklayınız.
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
1. Bilim insanının etik davranışları; deney süresini tam sayması ve hayvanlara düzgün bakım yapması, deney sonuçlarını patoloji ve istatistik uzmanlarıyla değerlendirmesi, ayrıca hayvan deneylerinde uyulması gereken kurallara dikkat etmesidir.
2. Etik olmayan davranış ise, verileri gerçeğe uygun olmayan şekilde değiştirerek bilimsel dürüstlüğü ihlal etmesidir; bu, bilimsel bilginin güvenilirliğini zedeler ve yanlış sonuca yol açar.
Bilimde doğruluk ve dürüstlük, güvenilir sonuçlar için en önemli etik prensiplerdir.
Bağımlı ve bağımsız değişken kavramlarını açıklayınız.
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Açıklaması:
🔹 Bağımsız Değişken: Tanım: Deneyi yapan kişinin değiştirdiği veya kontrol ettiği değişkendir. Amaç: Bağımlı değişken üzerindeki etkisini görmek için kullanılır. Örnek: Bir bitkinin farklı miktarlarda ışıkta büyümesinin incelenmesinde → Işık miktarı bağımsız değişkendir.
🔹 Bağımlı Değişken: Tanım: Deneyde gözlenen, ölçülen ve bağımsız değişkene bağlı olarak değişen faktördür. Örnek: Aynı deneyde → Bitkinin boyu veya büyüme miktarı bağımlı değişkendir.
✅ Özet: Bağımsız değişken → Deneyi yapanın değiştirdiği faktör. Bağımlı değişken → Bunun sonucunda gözlenen/ölçülen etki.
Aşağıdaki bilimsel yöntem süreçlerine ait bazı tanımlar verilmiştir.
► Kanıtlar ile desteklenmiş, doğada gerçekleşen olayların nedenini belirten açıklamalardır.
► Problemin çözümü için ortaya konulan geçici çözüm yoludur.
► Kontrollü deneylerde etkisi araştırılan unsurdur.
► Doğada gerçekleşen olayların nasıl gerçekleştiğini açıklayan bilgi topluluğudur.
Buna göre verilen tanımlarda aşağıdaki kavramların hangisinden bahsedilmemiştir?
A. Bağımlı değişkenDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Doğru Cevap: B
Açıklaması:
Verilen tanımlar arasında "bağımsız değişken" kavramından bahsedilmemiştir. Çünkü tanımlarda sadece deneylerde etkisi araştırılan unsur (bağımlı değişken), geçici çözüm yolu (hipotez), doğada gerçekleşen olayların nedenini açıklayan ifadeler (teori) ve tüm bu olayların nasıl gerçekleştiğini açıklayan bilgi topluluğu (kanun) anlatılmıştır. Bağımsız değişken, yani deneyde değiştirilen ve etkisi incelenen unsur tanımlarda yer almamaktadır.
Yaygın Yanılgılar: Genellikle bağımsız ve bağımlı değişken kavramları karıştırılır; bağımsız değişken deneyde araştırmacının değiştirdiği, bağımlı değişken ise buna tepki veren, ölçülen unsurdur. Ayrıca teori ile kanun arasındaki farkın net olarak bilinmemesi, öğrenme sürecinde karışıklığa yol açabilir.
Öğrenme İpucu: Bilimsel yöntem kavramlarını öğrenirken bağımsız değişkenin "araştırmacının değiştirdiği" faktör olduğunu, bağımlı değişkenin ise "ölçülen sonuç" olduğunu aklınızda tutun.
Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!
Hasanefendi - Ramazan Paşa Mah.1921 Sok.No:24/A Efeler-Aydın
destek@biyolojihikayesi.com
+90.555.608 59 45
©
Biyoloji Hikayesi.
All Rights Reserved. Designed by
Biyoloji Hikayesi
Distributed By:
Rolpa Bilişim Pazarlama Yönetim Sistemleri