Güneş ışığının ulaşamadığı okyanusların derin bölgelerinde yaşam oldukça sınırlıdır. Ancak 1970'li yıllarda, Galapagos Adaları yakınlarında deniz seviyesinden 1.600 metre derinlikte, birçok canlı türünün volkanik bacalar etrafında yaşadığı keşfedilmiştir. Bu canlılar, güneş ışığı olmadan yaşamlarını sürdürmekte ve kemosentez adı verilen bir süreçle enerji üretmektedir.
Kemosentez, klorofile sahip olmayan bazı ototrof prokaryotların, güneş ışığı yerine inorganik maddeleri oksitleyerek enerji elde ettiği bir biyokimyasal süreçtir. Bu enerji, ATP ve NADPH üretiminde kullanılır ve ardından organik madde sentezi gerçekleştirilir. Kemosentez sırasında enerji; hidrojen sülfür (H₂S), amonyak (NH₃), demir (Fe²⁺), nitrit (NO₂⁻), kükürt (S) gibi kimyasal maddelerin oksidasyonundan sağlanır.
Enerji Kaynağı: İnorganik maddeler oksitlenerek enerji elde edilir.
Elektron Taşıma Sistemi (ETS): Oksidasyon sırasında açığa çıkan elektronlar ETS’den geçirilerek ATP ve NADH/NADPH sentezlenir.
Calvin Döngüsü: Üretilen ATP ve NADH, Calvin döngüsünde karbon fiksasyonu için kullanılır ve organik madde sentezlenir.
Kemoototrof Canlılar: Nitrifikasyon bakterileri, kükürt bakterileri, hidrojen bakterileri ve bazı arkeler.
Nitrifikasyon Süreci: Topraktaki amonyak (NH₃), nitrit (NO₂⁻) ve nitrat (NO₃⁻) gibi bitkiler tarafından kullanılabilir bileşiklere dönüşür. Bu süreçte açığa çıkan enerji, besin sentezi için kullanılır.
Amonyak Oksidasyonu: 2NH3 + 3O2 → 2HNO2 + 2H2O + Enerji
Nitrit Oksidasyonu: 2HNO2 + O2 → 2HNO3 + Enerji
► Kemosentez, fotosenteze benzer şekilde Calvin döngüsünü kullanır.
► Güneş ışığı yerine kimyasal enerji kaynakları kullanılır.
► Kükürt bakterileri, hidrojen sülfürü (H₂S) oksitleyerek enerji elde eder ve bunu besin sentezi için kullanır.
Bu süreç, okyanus diplerinde ve karasal ekosistemlerde, özellikle azot döngüsünde önemli bir rol oynar.
Bitkiler, havadaki karbondioksiti (CO₂) bağlayarak organik bileşikler sentezleyebilirken, atmosferde bulunan azot gazını (N₂) doğrudan kullanamaz. Gelişimleri için büyük önem taşıyan azot, bitkiler tarafından azotlu bileşikler hâlinde topraktan alınır. Bu sürecin temel taşı, doğada azot döngüsünün gerçekleşmesidir.
Kemosentetik Bakteriler: Topraktaki azotlu organik maddeleri bitkilerin kullanabileceği nitrat ve nitrit gibi bileşiklere dönüştürür. Bu süreçte:
Madde Döngüsüne Katkı: Kemosentetik bakteriler, çevredeki atık maddeleri ayrıştırarak hem biyolojik dengeyi korur hem de çevre kirliliğini önler.
Endüstriyel Kullanım: Bu bakterilerin enzimleri:
► Atık metallerin toksik özelliklerini azaltır.
► Kalitesiz metal cevherlerini kullanılabilir hâle getirir.
► Boya endüstrisinde oksijensiz arıtma tanklarında atık suyun temizlenmesinde etkilidir.
Volkanik Faaliyetler: Volkanlardan çıkan azotu kemosentezle çözünebilen azot tuzlarına dönüştürerek canlılar için kullanılabilir hâle getirir.
Suni Gübre Üretimi: Endüstriyel yöntemlerle nitratlı gübre üretilir, ancak bu yöntem biyolojik azot kazanımının sadece yarısı kadar katkı sağlar.
Kirlilik: Sanayi ve taşıtlardan yayılan nitrit oksitler hava kirliliğine yol açar. Ayrıca, endüstriyel ve evsel atıklardaki yüksek azot bileşikleri doğaya zarar vererek mikroorganizmaların yaşam alanlarını olumsuz etkiler ve azot döngüsünün dengesini bozar.
Konu İle İlgili Sorular
Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!
Efeler-Aydın
info@biyolojihikayesi.com
................
©
Biyoloji Hikayesi.
All Rights Reserved. Designed by
Biyoloji Hikayesi
Distributed By:
Hamza EROL