3. Hücre Zarı
Hücre Zarının Özellikleri
Hücre Zarının Görevleri
Hücre Zarının Yapısı (Akıcı Mozaik Zar Modeli)
► Hücre zarındaki fosfolipit sentezi granülsüz (düz) endoplazmik retikulum tarafından gerçekleştirilir.
► Glikoprotein ve glikolipit sentezi ise golgi aygıtı tarafından gerçekleştirilir.
Glikoproteinler ve Glikolipitlerin Görevleri
► Glikoprotein ve glikolipitler hücrenin özgürlüğünü sağlar, kimliğini belirler. ► Bu moleküller her hücrede farklı miktar ve dağılımda bulunurlar. ► İnsan ve hayvan hücrelerinin hücre zarında ayrıca kolesterol molekülü bulunur. Kolesterol bir steroit yağ çeşidi olup hücre zarından direk geçebilecek büyüklüktedir. Hücre zarındaki görevleri; zara sağlamlık ve esneklik kazandırmak, zarın ortalama bir akışkanlıkta olmasını sağlamak, madde geçirgenliğini desteklemek. ► Fazla kolesterol içeren besinler tüketmek hücre zarlarının sertleşmesine neden olur. ► Bitkilerde kolesterol bulunur ancak hücre zarlarının yapısına katılmaz. |
Hücre Zarının Farklılaşması İle Oluşan Yapıları
Villus (mikrovillus)
Bağırsak epitelinde besinleri emme görevi olan hücrelerde, hücre zarının bir miktar sitoplâzmayla dışarı doğru oluşturduğu parmak şeklindeki uzantılara villus denir. Villusların üzerindeki daha küçük uzantılara mikrovillus denir.
Yalancı Ayak
Amip, akyuvar ve cıvık mantar hücrelerinde besin bulma ve yer değiştirme için hücre zarının oluşturduğu geçici uzantılardır.
Sil
Siller hem bir hücreli hem de çok hücreli ökaryot canlılarda bulunur. Örneğin, memelilerde solunum yollarının iç yüzeyini kaplayan hücreler sillidir. Bir hücrelilerden paramesyumun su içerisinde hareketi sillerle sağlanır.
Kamçı
Kamçılar, sillerden daha uzun olmaları ve dalga benzeri hareketleriyle farklılık gösterir. Hücrede bir ya da iki tane bulunur. Örneğin bazı bakterilerde, öglena ve memeli spermlerindeki hareket kamçı ile sağlanır
Pinositoz Cebi
Porlardan geçemeyecek kadar büyük sıvı besinlerin alınmasında hücre zarında oluşan geçici çöküntülerdir. Hayvansal hücrelerde görülür.
Mesozom
Bakterilerde mitokondri görevi gören zar kıvrımlarıdır. Burada solunum enzimleri bulunur. Yalancı ayak ve pinositik cep geçici oluşumlardır. Mesozom ökaryotik hücrelerde bulunmaz.
Hücre Duvarı (Hücre Çeperi)
Canlı türlerine göre çeperin yapı maddesi
Bitki hücreleri yaşlandıkça hücre duvarının kalınlığı da artar. Bazı bitkilerin hücre duvarlarına selülozdan başka lignin (odun özü) pektin ve süberin gibi maddelerde birikebilir.
Hücre Zarından Madde Geçişleri
► Hücre zarından bazı maddeler diğerlerine göre daha kolay geçebilirler.
► Hücre zarından maddelerin geçiş kolaylığı şöyledir:
Hücre Zarından Madde Geçiş Yolları
Hücre Zarından Direk Geçebilen Maddeler
♦ Riboz ve deksiriboz şekerler
♦ Glikoz, fruktoz ve galaktoz
♦ Yağ asiti ve gliserol, steroitler (kolesterol vb.)
♦ Amino asitler ve vitaminler
♦ Nükleotitler
♦ Hormonlar (amino asit ve steroit yapılı olanlar)
♦ İyonlar (Cl-, K+, Na+ vb.) ve su
♦ Alkol, kloroform vb.yağı çözen maddeler
♦ O2, CO2 vb.gazlar
Hücre Zarından Direk Geçemeyen Maddeler
► Bu maddelerin hücre zarından geçebilmesi için hidroliz ile monomerlerine parçalanmaları gerekir.
♦ Disakkaritler (maltoz, laktoz, sükroz)
♦ Polisakkaritler (glikojen, nişasta, selüloz, kitin)
♦ Proteinler (polipeptitler, tripeptitler, dipeptitler)
♦ Yağ molekülleri (trigliseritler, fosfolipitler)
♦ Bileşik enzimler
♦ ATP, DNA ve RNA molekülü
♦ Hormonlar (protein yapılı olanlar
♦ Bakteri ve virüsler
Hücre zarından madde geçişlerini taşınan maddelerin büyüklüğüne göre ikiye ayırabiliriz,
A. Küçük Moleküllerin Geçişi: Pasif taşıma (difüzyon ve osmoz) ve aktif taşıma
B. Büyük Moleküllerin Geçişi: Endositoz (fagositoz ve pinositoz) ve ekzositoz
Hücre zarından madde geçişlerini enerji harcanıp harcanmamasına göre ikiye ayırabiliriz:
Enerji (ATP) harcanmayan geçişler: Pasif taşıma (difüzyon ve osmoz)
Enerji (ATP) harcanan geçişler: Aktif taşıma, Endositoz (fagositoz ve pinositoz) ekzositoz
A. Küçük Moleküllerin Zardan Geçişi
1. Pasif Taşıma
Küçük boyutlu moleküllerin hücre zarından enerji harcanmadan doğrudan geçmesi ile olan taşımadır.
Pasif Taşımanın Özellikleri
a. Basit Difüzyon
► Küçük moleküller fosfolipit tabakasını kullanarak geçiş yapar.
► İki ortam yoğunluğu eşitleninceye kadar geçiş devam eder.
► ATP enerjisi, zardaki taşıyıcı proteinler ve enzimler kullanılmaz.
► Madde geçişi moleküllerin çok olduğu ortamdan az olduğu ortama doğru gerçekleşir. İki ortam yoğunluğu eşitlenince geçiş durur. (osmotik denge sağlanınca)
► Bir hücre uzun bir süre içinde bulunduğu ortam ile osmotik denge halinde kalıyorsa; hücre ölmüştür.
► Basit difüzyon ile hücre zarından geçebilen maddeler;
♦ Yağda çözünen (ADEK Vitaminleri) ve yağı çözen (alkol gibi) maddeler
♦ Yağ asitleri, gliserol, üre
♦ Gazlar (O2, CO2) gibi maddeler fosfolipit tabakasından basit difüzyon ile direk geçerler.
b. Kolaylaştırılmış Difüzyon
► Su ve suda çözünen bazı küçük moleküllü maddeler, fosfolipit tabakasından genelde geçemezler.
► Bu maddeler zardaki protein yapılı özel taşıyıcılar üzerinden ya da proteinlerin oluşturduğu kanallardan geçebilirler.
► Kolaylaştırılmış difüzyonda;
♦ ATP enerjisi harcanmaz.
♦ Maddeler sahip oldukları kinetik enerji ile (basit difüzyondaki gibi) yer değiştirirler.
♦ Maddeler çok yoğun oldukları ortamdan az yoğun oldukları ortama doğru geçiş yaparlar.
♦ Sadece canlı ortamda gerçekleşebilir.
► Kolaylaştırılmış difüzyon ile;
♦ Suda çözünebilen; glikoz, fruktoz, galaktoz, amino asit, tuz ve iyonlar, B ve C vitaminleri geçiş yaparlar.
Kolaylaştırılmış difüzyon ile aktif taşımanın ortak yönü canlı ortamda gerçekleşmeleri ve zardaki taşıyıcı proteinlerin kullanılmasıdır. |
Difüzyon hızını etkileyen faktörler
Difüzyon sırasında enerji harcanmaz, enzim kullanılmaz, canlılık şart değildir. Zarlı ve zarsız ortamlarda gerçekleşebilir. |
c. Diyaliz
► Diyaliz; bir çözeltide çözünmüş olan belli maddelerin, seçici geçirgen zarın diğer tarafına konulan ve farklı bileşime sahip olan bir çözelti aracılığı ile değiştirilme işlemidir.
► Yani seçilmiş moleküllerin seçici - geçirgen zardan difüzyonudur.
► Diyalizin amacı genellikle çözünebilen maddelerin konsantrasyonunu düşürmektir.
► Böbreklerinde işlev bozukluğu olan bireylerde diyaliz yöntemi ile böbreklerin süzüp atamadığı zararlı maddelerle suyun fazlası vücutlarından uzaklaştırılır.
► Hemodiyaliz denilen işlem ile hastadan alınan kan diyaliz makinesi yardımıyla kanın içeriği düzenlenir ve hastaya geri verilir.
► Yani böbreklerin yapması gereken görevi diyaliz cihazı yerine getirir.
d. Osmoz
► Osmoz; suyun difüzyonudur.
► Suyun çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama doğru seçici - geçirgen zardan geçişine Osmoz denir.
► ATP enerjisi harcanmaz. Geçiş osmotik denge sağlanınca sonlanır.
► Osmoz olayını anlayabilmek için çözelti çeşitlerini bilmemiz gerekir.
Osmozun Gerçekleştiği Çözelti Ortamları
► Hücrelerimiz doku sıvısı denilen bir çözelti içinde bulunurlar.
► Hücre içinde benzer bir çözelti de sitoplazma sıvısıdır.
► Hücre içi ve hücre dışı bu çözeltilerin yoğunluğu hücre içine ya da dışına doğru su giriş çıkışına neden olur.
► Hücre içi (sitoplazma sıvısı) ve hücre dışı (doku sıvısı) çözeltilerde; su, organik monomerler ve inorganik maddeler bulunur.
► Çözeltideki su miktarı turgor basıncını, madde miktarı ise osmotik basıncı oluşturur.
► Vücut sıvılarımızın büyük oranı (kan plazması, lenf sıvısı vb.) birer çözeltidir.
► Hücreler içinde bulundukları çözeltilerin yoğunluğu bakımından 3 çeşit çözelti ortamında bulunabilirler.
► Bunlar;
1. İzotonik Çözelti Ortamı: Hücre içi ve hücre dışı çözelti yoğunluğu eşittir.
2. Hipertonik Çözelti Ortamı: Hücre dışındaki çözeltinin yoğunluğu hücre içindekinden daha fazladır.
3. Hipotonik Çözelti Ortamı: Hücre dışındaki çözeltinin yoğunluğu hücre içine göre azdır.
1. İzotonik Ortam (Çözelti)
► Hücrenin içinde bulunduğu çözeltinin yoğunluğu, hücrenin sitoplazma yoğunluğuna eşittir.
► Kısaca hücre içi ve hücre dışı çözeltilerin yoğunluğu denge halindedir. (Hücre içi yoğunluk = Hücre dışı yoğunluk)
► Bu dengeye rağmen izotonik ortamda hücre içi ya da hücre dışına madde giriş çıkışı devam eder.
► İzotonik ortamda; hücre içi ve hücre dışı çözeltilerde Osmotik Basınç = Turgor Basıncıdır.
► İzotonik ortamlarda pasif taşıma ile madde giriş çıkışı olmaz.
► İzotonik bir ortamda denge bozulmuşsa aktif taşıma (ATP Enerjisi harcanarak) gerçekleşmiştir.
► İzotonik çözelti içinde bulunan hücrenin büyüklüğünde değişim olmaz.
► İzotonik ortamda hücre içi osmotik basınç ile turgor basıncı eşit olduğundan Emme Kuvveti sıfırdır.
2. Hipertonik Ortam (Çözelti)
► Hücrenin kendinden daha yoğun bir çözelti ortamında bulunmasıdır.
► Hücre dışındaki bu yoğun çözeltiye Hipertonik Çözelti denir. Örneğin; çok tuzlu ya da çok şekerli bir çözelti hipertoniktir.)
► Çözeltideki madde miktarı fazladır.
► Dolayısıyla hücre dışındaki çözeltide Osmotik Basınç > Turgor Basıncıdır.
► Hücre içinde ise (sitoplazmada) Turgor Basıncı > Osmotik Basınçtır.
► Çok tuzlu su hipertonik bir çözeltidir. Hücre böyle bir ortama konulduğunda dış ortamdaki tuz hücre içindeki fazla olan suyu emerek hücrenin büzüşmesine neden olur. Yani hücre su kaybeder. (Salata için doğranmış sebzelerin önceden tuzlanması ve salatadaki sebzelerin büzüşmesi ve sulanması gibi)
► Hücrenin hipertonik ortamda su kaybederek büzüşmesine Plazmoliz denir.
► Plazmolize uğramış ve büzüşmüş olan hücrede turgor basıncı azalır (su kaybettiği için), osmotik basınç artar. (Yaz mevsiminde meyvelerin kurutulması bu duruma örnektir.)
3. Hipotonik Ortam (Çözelti)
► Su kaybederek plazmolize uğramış ve büzüşmüş bir hücre, suyun fazla olduğu bir çözeltiye konulduğunda hücre su alarak eski haline döner. Bu olaya Deplazmoliz denir.
► Hipotonik çözelti; az şekerli ya da tuzlu sudan oluşan çözelti gibidir. Yani su miktarı fazla, madde miktarı suya göre azdır.
► Hipotonik çözeltide; Turgor Basıncı > Osmotik Basınçtır.
► Hücre içinde (sitoplazmada) ise; Osmotik Basınç > Turgor Basıncıdır.
► Hücre içinde osmotiz basıncın fazla olması hücrede Emme Kuvveti oluşturarak dış ortamdan suyun hücre içine girişini sağlar.
► İnsan ve hayvan hücreleri hipotonik ortamda çok fazla bekletilirse aşırı su alarak parçalanırlar. Bu olaya Hemoliz denir.
► Saf su insan ve hayvan hücreleri için hipotonik bir ortamdır.
► Kandaki kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) aşırı su aldıklarında patlayarak hemoliz olurlar.
► Bitki hücrelerinde hemoliz görülmez.
► Bitki hücreleri hipotonik ortamda çok bekletilirse su alarak şişer ve Turgor durumuna geçerler.
► Hücre zarının dışında bulunan hücre çeperi bitki hücresinin; suyun oluşturduğu bu basınca dayanmasını sağlar ve hücre patlamaz. (hemoliz olmaz.)
► Bitki hücrelerinde oluşan Turgor Basıncı bitkilere şu avantajları sağlar:
♦ Stoma hücrelerinin açılıp kapanmasında etkili olur. (Stomalar bitkilerde gaz alışverişi ve terlemede rol oynar.)
♦ Otsu bitkilere desteklik sağlar.
♦ Bitkilerde durum değiştirme (Nasti) hareketlerinin oluşumunu sağlar. (Küstüm otunun dokununca yapraklarını kapatması)
Aşağıdaki şekilde belirtildiği gibi Plazmoliz olmuş bitki ve hayvan hücreleri hipotonik ortamda bekletilirse deplazmoliz gözlenir.
► Bitki hücreleri plazmoliz olduğunda; hücre zarı ile hücre çeperi birbirinden uzaklaşır ve aralarındaki mesafe artar. (Hücre büzüştüğü için)
► Bitki hücrelerinde deplazmoliz durumunda hücre zarı ile hücre çeperi birbirine yaklaşarak aralarındaki mesafe azalır.
Turgor Basıncı
► Hücre içindeki suyun hücre zarına yaptığı basınca Turgor Basıncı denir.
► Hayvan hücreleri suyun oluşturduğu bu basınca dayanamaz ve parçalanır. Bitki hücrelerinde ise hücre duvarı bulunduğu için hücre zarının patlaması önlenir.
► Turgor basıncı bitki hücrelerinde avantajlar sağlar.
► Uzun süre susuz kalan bitki hücrelerinde turgor basıncı azalır ve bitkilerin yaprakları, çiçekleri solar.
Osmotik Basınç
► Hücre içindeki çözünmüş maddelerin yaptığı basınçtır.
► Çözeltideki çözünmüş madde miktarı ne kadar fazla ise osmotik basınç o kadar yüksektir. Yani osmotik basınç çözünen madde miktarı ile doğru orantılıdır. (Madde çok, osmotik basınç yüksek)
► Hücre içi ya da hücre dışı bir ortamdaki su; daima osmotik basıncın yüksek olduğu yere doğru hareket eder.
Emme Kuvveti
► Turgor basıncı ile osmotik basınç birbiriyle ters orantılıdır.
► Osmotik basınç ile turgor basıncı arasındaki fark Emme Kuvvetini oluşturur.
► Emme Kuvveti; hücrenin su alma isteğidir.
► Bir ortamda osmotik basınç fazla ise su alma isteği de artar. Örneğin; çok tuzlu, çok şekerli besinler tükettiğimizde vücudumuzun osmotik basıncı artar. Su içme isteği duyarız.
Emme Kuvveti (EK) = Osmotik Basınç (OB) - Turgor Basıncı (TB) |
► Bir hücre izotonik ortama konursa herhangi bir değişikliğe uğramaz. Bu durumda Osmotik Basınç = Turgor Basıncıdır. Emme Kuvveti ise sıfırdır.
► EK1'de Emme Kuvveti en yüksektir. Çünkü OB ile TB arasındaki fark fazladır.
2. Aktif Taşıma
► Zardan geçebilecek küçüklükte olan maddelerin az yoğun oldukları ortamdan çok yoğun oldukları ortama doğru geçişidir. (Pasif taşımanın tersidir.)
► ATP enerjisi harcanır.
► Zardaki taşıyıcı proteinler ve enzimler kullanılır.
► Madde geçişi çift yönlü olarak gerçekleşir.
► Sadece canlı hücrelerde gerçekleşir.
► Aktif taşımada görev alan enzimler ve taşıyıcı proteinler hücre zarında bulunur ve bunlar tekrar tekrar kullanılır.
► Bir hücre kandisi ile aynı yoğunlukta olan bir ortamda iken (izotonik ortam) denge bozulmuşsa Aktif Taşıma olmuştur. Örneğin; tatlı sularda yaşayan ve bir alg türü olan Nitella'da içinde bulunduğu ortama göre bin kat daha fazla potasyum (K+) taşıdığı görülmüştür. Bu potasyumların hücreye aktif taşıma ile ATP enerjisi harcanarak taşındığı anlaşılmıştır.
► İnsan sinir hücrelerinde uyartı iletimi sırasında; sinir hücresinin zarı üzerinde bulunan Na+ — K+ Pompası aracılığıyla sodyum ve potasyum iyonları aktif taşıma ile yer değiştirmektedir.
Önemli Not: Su sadece osmoz ile yer değiştirebilir. Hiçbir zaman aktif taşıma ile su taşınmaz.
► Aktif taşıma ile hücre içi maddelerin yoğunlukları sabit tutularak hücredeki homeostasi sağlanır.
Taşıma Şekli | Taşıyıcı Protein Kullanımı ve Gerçekleşme Ortamı | Taşımada Etkili Olan Faktör | ATP Enerjisi Gereksinimi | Taşınma Yönü |
Basit Difüzyon | Yok, Canlı - Cansız Ortam | Yoğunluk Farkı | Yoktur. Gerekli enerji moleküllerin kinetik enerjilerinden sağlanır. | Çift yönlü, çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru |
Kolaylaştırılmış Difüzyon | Var, Canlı Ortam | Yoğunluk Farkı | Yoktur. Gerekli enerji moleküllerin kinetik enerjilerinden sağlanır. | Çift yönlü, çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru |
Aktif Taşıma | Var, Canlı Ortam | Yoğunluklar eşitken de gerçekleşir. | Vardır. | Çift yönlü, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru |
B. Büyük Moleküllerin Zardan Geçişi
► Büyük molekülleri zardan geçişi, taşınma yönüne göre Endositoz ve ekzositoz olmak üzere iki şekilde gerçekleşir.
Endositoz
► Büyük moleküllerin hücre dışından hücre içine doğru koful oluşturularak alınmasına Endositoz denir.
♦ ATP enerjisi harcanır.
♦ Enzimler görev alır.
♦ Bakteri ya da protein gibi büyük moleküller hücre içine alınır.
♦ Hücre zarının oluşturduğu; yalancı ayak, cep gibi yapılarla büyük moleküller hücre içine alınır.
♦ Endositoz sırasında hücre zarının bir kısmı koparak besin kofulu oluşur. Bu nedenle hücre zarının yüzeyi eksilir.
♦ Hücre içine alınan büyük molekül koful içinde lizozom organeli ile işbirliği yaparak sindirilir. (Lizozomdaki enzimlerle hidroliz olurlar.)
♦ Moleküllerin taşınması tek yönlü hücre dışından içine doğru olur. Yoğunluk farkı önemli değildir.
♦ Hücre çeperi bulunan bakteri, arke, mantar ve bitki hücrelerinde endositoz gerçekleşmez.
♦ Prokaryotlardan bakteri ve arkeler; koful oluşturamazlar. (Çünkü koful zarlı bir organeldir.)
Endositoz Çeşitleri
Alınan maddenin sıvı veya katı oluşuna göre endositoz iki şekilde gerçekleşir
Fagositoz (Yeme)
Pinositoz (İçme)
Ekzositoz
► Hücre içinde oluşan büyük moleküllü bileşikler ya da atık maddelerin Boşaltım Kofulu içine alınarak hücre zarından dışarı atılmasıdır.
► Hücrede üretilen; hormon, enzim, süt, tükrük gibi salgılar, reçine, süt ve koku maddeleri ve atık maddeler hücre dışına verilebilir.
► ATP enerjisi harcanır,
► Enzim kullanılır.
► Canlı ortamda gerçekleşir.
► Tek yönlü olarak hücre içinden hücre dışına gerçekleşir. Yoğunluk farkı önemli değildir.
► Hücre içinde oluşan koful hücre zarına gelerek birleşir. Koful zarı hücre zarına eklenir. Böylece hücre zarının yüzeyi artar ve büyür.
► Örneğin; böcekçil bitkiler ve ayrıştırıcı (çürükçül) mantarlar hücre içinde ürettikleri enzimlerini ekzositoz ile hücre dışına verirler.
► Ekzositoz hücre çeperi bulunan ve bulunmayan ökaryot hücrelerde gerçekleşebilir.
Aktif Taşıma — Endositoz — Ekzositoz Karşılaştırması | ||
Aktif Taşıma | Endositoz | Ekzositoz |
Küçük moleküller taşınır. | Büyük moleküller taşınır. | Büyük moleküller taşınır. |
Hücrenin yüzey alanı değişmez. | Hücrenin yüzey alanı azalır. | Hücrenin yüzey alanı artar. |
Koful oluşmaz. | Koful oluşur. | Koful oluşur. |
Çift yönlü olur. | Tek yönlü olur. (Hücre dışından sitoplazmaya doğru) | Tek yönlü olur. (Sitoplazmadan hücre dışına doğru) |
Taşıyıcı proteinler rol oynar. | Taşıyıcı proteinler rol almaz. | Taşıyıcı proteinler rol almaz. |
Bütün canlı hücrelerde görülebilir. | Çeperli hücrelerde görülmez. | Bütün canlı hücrelerde görülebilir. |
Madde yoğunluğu etkili olur. | Madde yoğunluğu etkili değildir. | Madde yoğunluğu etkili değildir. |
ATP enerjisi ve enzim kullanılır. | ATP enerjisi ve enzim kullanılır. | ATP enerjisi ve enzim kullanılır. |
Canlı ortamlarda gerçekleşir. Canlılık şarttır. | Canlı ortamlarda gerçekleşir. Canlılık şarttır. | Canlı ortamlarda gerçekleşir. Canlılık şarttır. |
Hücre çeperi taşıyan bitki ve mantarlar (ökaryotik) endositoz yapamazlar. Çünkü hücre çeperi bu durumu engeller. Ancak ekzositoz yapabilirler. |
Bakteriler ve arkeler zarlı organeller oluşturamadıkları için koful oluşturamazlar ve endositoz, ekzositoz yapamazlar. Bazı çürükçül bakteriler hücre dışı sindirim için ürettikleri enzimleri hücre zarlarında bulunan Translokaz denilen özel proteinlerle dışarı verirler. |
BAKTERİ, BİTKİ, HAYVAN ve MANTAR HÜCRESİ KARŞILAŞTIRMASI
Yapılar | Bakteri Hücresi | Bitki Hücresi | Hayvan Hücresi | Mantar Hücresi |
Hücre Zarı | Var | Var | Var | Var |
Hücre Duvarı | Var, Yapısı: Peptidoglikan | Var, Yapısı: Selüloz | Yok | Var, Yapısı: Kitin |
Nükleik Asit | DNA - RNA | DNA -RNA | DNA -RNA | DNA -RNA |
Çekirdek | Yok | Var | Var | Var |
Çekirdekçik | Yok | Var | Var | Var |
DNA Şekli | Halkasal | Doğrusal | Doğrusal | Doğrusal |
Ribozom | Var | Var | Var | Var |
Mitokondri | Yok | Var | Var | Var |
Plastitler | Yok | Var | Yok | Yok |
Klorofil | Bazılarında Var | Var | Yok | Yok |
Sentrozom | Yok | Genelde Yok, Basit bitkilerde var | Genelde var | |
Lizozom | Yok | Yok, Basit bitkilerde fitolizozom var | Var | Lizozom benzeri yapılar var |
Koful | Yok | Var (Büyük bir tane merkezi koful) | Var, çok sayıda | Var |
Golgi Aygıtı | Yok | Var | Var | Var |
Endoplazmik Retikulum | Yok | Var | Var | Var |
Hücre İskeleti Elemanları | Yok | Var | Var | Var |
Hücre Şekli | Çubuk, Küre, Spiral, Virgül | Köşeli | Ovale yakın | Genellikle silidirik, ipliksi |
Kapsül | Bazılarında var | Yok | Yok | Bazılarında var |
Plazmit | Genelinde var | Yok | Yok | Yok |
Depo Karbonhidrat | Glikojen | Nişasta | Glikojen | Glikojen |
1478
3359
2227
2700
1936
3358
4589
Konu İle İlgili Sorular
Amino asitlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Aminoasitlerin çeşitliliği amino asit yapısındaki değişken grup tarafından sağlanır.Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Buna göre, “?” ile gösterilen yapı aşağıdakilerden hangisidir? (2014- YGS / FEN)
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Görselde II numara ile gösterilen organel hangisidir?
A. Endoplazmik retikulumDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Nükleik asitlerin,
I. Organel yapısında yer alma,
II. Protein sentezinde rol oynama,
III. Amino asitleri tanıma
Özelliklerinden hangileri RNA çeşitlerinin tümünde bulunur? (2006-ÖSS FEN-I)
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Görselde hücre zarından madde geçişlerinden hangisi gösterilmiştir?
A. DifüzyonDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Nükleik asitlerin yapısında bulunan,
I. Toplam glikozit bağı,
II. Toplam azotlu organik baz,
III. Beş karbonlu şeker,
sayıları arasındaki ilişki aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A. I = II = IIIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Aşağıda bir parçası verilen nükleik asit çeşidi için;
I. Protein sentezi sırasında amino asitleri ribozomlara taşıma
II. Metabolik olayları yönetir.
III. Hücre içerisinde hidroliz ile parçalanarak tekrar üretilebilir.
İfadelerinden hangileri doğrudur?
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
DNA’nın yapısında;
I. Timin – Adenin
II. Timin – Sitozin
III. Guanin – Sitozin
IV. Guanin – Adenin
Moleküllerinin hangilerinin arasında zayıf hidrojen bağı oluşabilir?
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
“Oksijen yetersizliği durumunda hücre metabolizması bozulur. Hücre, özdenetim mekanizması ile boyutunu ve organel sayısını azaltır. Adaptasyon yeteneği aşıldığında hücre zarar görmeye başlar. Enerjiye bağımlı çalışan sodyum taşıyıcıları bozulur. Sodyum hücre içerisinde birikince hücre ve organelleri şişer. Şişmeye bağlı olarak ribozomlar, endoplazmik retikulumdan ayrılmaya başlar. Sonuçta lizozomlardaki yıkım enzimleri otolizi başlatır.”
Bir hücrenin oksijensiz kalması durumunda faaliyetleri olumsuz olarak etkilenen ilk organel hangisidir?
A. LizozomDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
I. Çekirdekten tek zincir hâlinde sentezlendikten sonra katlanarak yonca yaprağı şeklini alır.
II. Ribozomun yapısında yer alır ve ribozomun 2/3'sini oluşturur.
III. Antikodon adı verilen, üçlü nükleotit dizilerinden oluşan kısımları vardır.
Yukarıdaki ifadelerden hangileri tRNA'nın özelliklerindendir? (2018-AYT/Fen Bilimleri)
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!
Efeler-Aydın
info@biyolojihikayesi.com
................
©
Biyoloji Hikayesi.
All Rights Reserved. Designed by
Biyoloji Hikayesi
Distributed By:
Hamza EROL